Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/4429 Esas 2020/6039 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4429
Karar No: 2020/6039
Karar Tarihi: 22.06.2020

Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/4429 Esas 2020/6039 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan mahkum edilmiştir. Ancak temyiz edilerek, dosya incelendiğinde bazı eksikliklerin olduğu tespit edilmiştir. İlk olarak, sanığın hukuki durumunun takdir edilmesi gerekirken eksik kovuşturma ile mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. İkinci olarak, sanığın haciz yapılan iş yerinin sahibi olup olmadığının tespit edilmeden eksik kovuşturma sonucu hüküm verildiği belirtilmiştir. Üçüncü olarak, müştekinin katılan olarak yazılması gerektiği halde gerekçeli kararda yanlış yazıldığı belirtilmiştir. Son olarak, Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararlarına uyulması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenlerle, sanığın temyiz nedenleri kabul edilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır:
- Muhafaza görevini kötüye kullanma suçu TCK'nun 289/1-son cümlesinde düzenlenmiştir.
- Anayasa Mahkemesi'nin hükümden sonra verdiği iptal kararları TCK'nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak verildiği belirtilmiştir.
17. Ceza Dairesi         2020/4429 E.  ,  2020/6039 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
    1)İzmir 20. İcra Müdürlüğünün 2012/7595 Esas sayılı icra takip dosyasının Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneğinin dosya içerisine alınıp incelendikten sonra, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik kovuşturma ile mahkumiyet kararı verilmesi,
    2)10/07/2012 tarihli haciz tutanağında borçluya ait olan iş yerini ...’tan devraldığını belirttiği, mahkemede alınan savunmasında da iş yerinin kendisine ait olduğunu savunduğunun anlaşılması karşısında; icra takip dosyasındaki borçlu şirketin yetkilisi olan ... Aydın’ın tanık sıfatıyla celp edilerek, sanıkla aralarındaki ticari ilişkisi araştırılmadan ve sanığın haciz yapılan iş yerinin sahibi olup olmadığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeden, eksik kovuşturma ile TCK’nun 289/1-son cümleninin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,
    3)Müştekinin katılan olarak dava ve duruşmalara kabulüne karar verilmesine rağmen, gerekçeli karar başlığında katılan yerine müşteki yazılması,
    4)Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları kapsamında hak yoksunluklarına ilişkin hükmün yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.