Esas No: 2022/1913
Karar No: 2022/19269
Karar Tarihi: 21.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/1913 Esas 2022/19269 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan şüpheli hakkında yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kanun yararına bozma istemiyle dosyayı inceledi ve soruşturmanın genişletilmesi gerektiği sonucuna vardı. Bu nedenle, Antalya 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararı bozuldu ve dosya mahalline gönderildi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi, Cumhuriyet savcısının bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrendiği anda kamu davası açmaya veya açmamaya karar vermesi gerektiğini belirtmektedir. Aynı kanunun 170/2. maddesi ise savcının topladığı delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına vardığı durumlarda iddianame düzenleyerek kamu davası açması gerektiğini ifade etmektedir. Kanunun 172. maddesi ise kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmesini öngörmektedir. Ancak kanunun 173/3. maddesi, Cumhuriyet savcısının soruşturma görevini yerine getirmediği durumlarda itirazı inceleyen merciin, savcının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceğini belirtmektedir.
"İçtihat Metni"
KARAR
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 23.12.2021 tarih ve 2021/25447 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 21.01.2022 tarih ve KYB-2021/161693 sayılı ihbarname ile;
Açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/01/2021 tarihli ve 2020/49275 soruşturma, 2021/2169 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Antalya 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 27/04/2021 tarihli ve 2021/776 değişik iş sayılı kararının "5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Dosya kapsamına göre; müştekinin, eşi olan şüphelinin babası ile birlikte hareket ederek kendisini evlilik birliğini devam ettirmek bahanesiyle kandırarak boş senede imza attırdığını, sonrasında hakkında aleyhine icra takibi başlatıldığını beyanla şikâyetçi olması üzerine başlatılan soruşturma neticesinde, her ne kadar imzaya herhangi bir itiraz olmadığı ve senedin verilme amacından farklı bir amaçla kullanıldığına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; şüpheli ile müşteki arasındaki yakın akrabalık ilişkisi, şüphelinin şikâyete konu eylemi babası ile birlikte gerçekleştirdiği iddiası gibi hususlara nazaran; şüphelinin babasının savcılık tarafından şüpheli sıfatıyla savunması alınarak müşteki ile aralarındaki borç ilişkisi ve takibe konu senedin neye istinaden verildiği hususlarının açıklığa kavuşturulması, müşteki ile şüphelinin ekenomik ve maddi durumlarının araştırılması, müşteki hakkında, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün 2020/147965 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibi ile ilgili olarak, anılan icra dosyasının getirtilerek takibin başlatıldığı tarih, ödeme emrinin müştekiye tebliğ edildiği tarih, borçlu ile alacaklı arasında ne tür bir hukuki ilişki nedeniyle takibin başlatıldığı, takibe konu senet üzerinde yer alan imzalar ile diğer yazı ve rakamların müştekinin veya şüphelinin eli ürünü olup olmadığının ve aynı kalemden çıkıp çıkmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve şüphelinin müştekiye "Ayrıca kendin açık senet olarak tarihsiz ve limitsiz imza attın ayrılacağımız gün istediğini yaz diye ne çabuk unuttun." şeklinde mesaj göndermesi karşısında, şüphelinin yeniden savunmasının alınarak bahsi geçen mesajda yer alan ifadeleri neye istinaden yazdığının açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilmeksizin, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine, soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,
Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 12.01.2021 tarihli, 2020/49275 Soruşturma ve 2021/2169 Karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin merci Antalya 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 27.04.2021 tarih ve 2021/776 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 21.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.