4. Hukuk Dairesi 2010/9360 E. , 2011/3138 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 11/12/2003 gününde verilen dilekçe ile davacının asansör boşluğuna düşmesi sonucu yaralanmasından kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... yönünden husumetten reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne dair verilen 11/02/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılardan ..., ... ve ... Asansör San. Tic. Ltd. Şti vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazına gelince; dava, asansör boşluğuna düşme sonucu yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davalılardan ... hakkındaki istem husumet yönünden reddedilmiş; diğer davalılar hakkındaki istemin ise bir bölümü kabul edilmiş; kararı davalılardan ..., ... ve... Asansör San. Tic. Ltd. Şti tarafından temyiz olunmuştur.
Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayın tarihi, tarafların kusur durumu ve yaralanmanın derecesi gözetildiğinde, davacı yararına takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminat miktarı fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 438/7. maddesi gereğince, davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminat takdir olunmak suretiyle, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle, gerekçesinde ve hüküm fıkrasının manevi tazminat takdirine ilişkin 2 nolu bendinde yer alan “...10.000,00-...” biçimindeki sayı dizisinin silinerek yerine “...5.000,00...” sayı dizisinin yazılmasına; harç alınmasına ilişkin ikinci paragrafının silinerek yerine ikinci paragraf olarak “Alınması gereken 997,50 TL karar harcı davacıdan alınan 631,30 TL peşin harçtan indirilerek eksik alınan 366,20 TL harcın davalılardan ortaklaşa ve dayanışmalı olarak (müştereken ve müteselsilen) alınıp Hazine"ye gelir yazılmasına,” biçimindeki tümcenin yazılmasına; taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine ilişkin üçüncü ve dördüncü paragraflarında yer alan “...2.574,76-...” ve “...3.036,83-...” biçimindeki sayı dizilerinin ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile “...2.374,76...” ve “...2.836,83...” sayı dizilerinin yazılmasına; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.