Esas No: 2021/1967
Karar No: 2022/3901
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1967 Esas 2022/3901 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, kişisel bilgilerinin çalınması sonucu davalı bankada açılan kredi kartı hesabından kaynaklı borçlu göründüğünü belirterek davalı bankayı mahkemeye vermiştir. Mahkeme, davacının borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ancak temyiz talebi reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK) m. 4, m. 5, m. 6
- Borçlar Kanunu (BK) m. 2, m. 49, m. 50, m. 51, m. 53, m. 57
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.12.2020 tarih ve 2019/328 E. - 2020/847 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 22.06.2012 ile 20.11.2012 tarihleri arasında gözaltında ve sonrasında tutuklu olduğunu, gözaltına alındıktan sonra kimliği belirsiz kişiler tarafından davacının kimliğinin kopyalandığını, sahte kimlik ile sim kartının değiştirildiğini, yine davacının bilgilerini kullanarak davacıya ait kredi kartlarının yenilenmesini sağladıklarını, kredi kartı kendilerine teslim edilen 3. kişilerin kartlar ile harcama yaptıklarını, kart limiti dolduğunda ise davacının Vakıfbankta bulunan maaş hesabından kartlara ödeme yaptıklarını, kartları bu şekilde kullanmaya devam ettiklerini, davacının davalı bankaya 11.000.- TL borçlu göründüğünü, ancak söz konusu harcamaların 3. kişilere teslim edilen kartla yapıldığını belirterek borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, husumet itirazında bulunduklarını, davacının 04.07.2012 tarihinde davalı bankayı arayarak kartın kaybolduğunu bildirdiğini, aynı görüşmede yeni kart talep ettiğini, yeni kart şifresinin çağrı merkezi aracılığıyla alındığını, davacının kullandığı telefona gönderildiğini, tüm güvenlik önlemlerinin alındığını, 20.07.2012 tarihinde başka kredi kartına 9.000.- TL ve 1.400.- TL olmak üzere iki EFT işlemi yapıldığını, bu işlem esnasında davacıya ait telefona SMS gönderildiğini, bankanın kusuru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait sahte nüfus cüzdanı ile önce 30.06.2012 tarihinde dava dışı GSM operatörünün hizmetindeki SİM kart değişikliği yapıldığı, daha sonra 01.07.2012 tarihinde davalı bankanın aranılarak kredi kartının kayıp nedeniyle iptalinin sağlanıp yeniden gönderilmesinin talep edildiği, davalı bankadan mevcut kredi kartının 01.07.2012 tarihinde iptali sonrasında düzenlenen yeni kredi kartının davacı veya bir başka kişiye teslim edilmediği, 19.07.2012 tarihinde banka yeniden aranılarak internet bankacılığı şifresinin oluşturulduğu, internet bankacılığı sisteminden kredi kartından nakit avans çekme girişimlerinin kredi kartı şifre blokesinin kart gelmeden güvenlik amacıyla kaldırılmaması nedeniyle gerçekleştirilemediği ancak davalı banka çalışanları tarafından bu aşamada internet bankacılığı üzerinden EFT işlemi yapılabileceğinin bilgisi verilmesi üzerine internet bankacılığı aracılığı ile kredi kartından başka bankaya EFT gönderimi yapılması işlemine sistemin izin vermesi nedeniyle EFT işlemlerinin gerçekleştirildiği, 2 adet EFT işlemi ve bunlara ait EFT masraflarının toplamı olan 10.712,31 TL’lik işlemlerin davalı bankanın sorumluluğunda olduğu, davacının gerek kredi kartının kayıp gerekçesiyle iptal ettirilip yerine yenisinin üretilmesi gerekse ihtilaf konusu EFT işlemi sırasında Kırklareli Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması süren davada tutukluluk halinin devam etmesi sebebiyle kusuru bulunmadığı, ihtilaflı işlemin davalı bankanın sorumluluğunda olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının davalı banka nezdinde bulunan 4022 ... 4877 ve 4022 ... 6614 numaralı kredi kartlarına ilişkin işlemlerden kaynaklanan 10.712,31 TL borçtan dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 548,82 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 23/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.