3. Hukuk Dairesi 2017/14580 E. , 2017/12249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı tarafından istenilmiş ise de, temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Davalının, ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/1697 Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine 17.06.2014 tarihinde haciz ve tahliyeye ilişkin icra takibi başlattığını, davacının ödeme emrine geç itiraz etmesi sonucu takibin kesinleştiğini, davacıya ait taşınmazı, nişanlısı ... ve annesi ... için kiraladığını ancak nişanın bozulması sonrasında kira sözleşmesinin bu kişilere devredildiğini ve kira bedellerininde ... tarafından ödendiğini belirterek, davaya konu icra takibine ilişkin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığından, borçlu olmadığının tespiti ile icra dosyasına yapılan ödemeler yönünden alacağın istirdatını istemiştir.
Davalı;Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin davacı tarafından da kabul edildiğini, taşınmazın anahtarlarının teslim edilmediğinden tahliyenin gerçekleşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece; kira sözleşmenin devredildiği davacı tarafından ispat edilmediği ve davacının davalıya kira borcu olmadığını kabule değer delille kanıtlayamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 S. HMK’nın 33.maddesi (HUMK 76) uyarınca, hâkimin bir davaya uygulanacak hukuku re’sen tespit görevi bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla, maddi vakıaları dile getirmek tarafa, hukuki vasıflandırma ise hâkime ait bir görevdir. Diğer taraftan, HMK 31.maddesi uyarınca “Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir” hükmü uyarınca, davayı aydınlatma görevi bulunmaktadır.
Dava, davalı kiraya veren tarafından davacı kiracıya karşı 17.06.2014 tarihinde başlatılan ... İcra Müdürlüğü"nün 2014/1697 Esas sayılı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin olarak açılan menfi tespit istemine ilişkin olup yargılama devam ederken icra takip dosyasına davacı tarafından ödemeler yapıldığından dava İİK"nun 72/7 maddesi gereğince istirdat davasına dönüşmüştür. Taraflar arasında düzenlenen 18.02.2013 başlangıç tarihli 1 yıl süreli aylık 450 TL bedelli kira sözleşmesine ilişkin bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiraya veren başlattığı davaya esas icra takibi ile 4.500 TL asıl alacak ve 1.190,96 işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, süresinde itiraz vaki olmadığından icra takibi kesinleşmiştir. Davacı delil olarak talep edilen dönemdeki kira bedellerinin ... tarafından davalının eşi ..."a ödendiğine ilişkin belge sunmuştur. Belgede 2013/3- 5 Aylar arası kira bedelinin davacı tarafından 2013/6-2014/4 aylar arası kira bedelinin ise ... tarafından ödendiği, 20.08.2014 kira bedelinin ise davalıya ödendiği görülmektedir. Bu durumda davacı tarafından sunulan belge hakkında davalıya açıklama yaptırılması ve talep edilen işlemiş faiz miktarı yönünden bilirkişi raporu alınarak davacının borçlu olup olmadığı miktarın tespit edilmek suretiyle borçlu olmadığı miktar var ise bunun davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları yerinde olduğundan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.