Esas No: 2021/1868
Karar No: 2022/3900
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1868 Esas 2022/3900 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1868 E. , 2022/3900 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 21.10.2020 tarih ve 2018/131 E. - 2020/327 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan Petrol Ofisi A.Ş.'ne ait petrolün, 31.03.2006 tarihinde, ... plakalı tanker ile sevkiyatı sırasında davalının sevk ve idaresindeki aracın çarpması neticesinde tamamen zayi olduğunu, sigortalıya hasar nedeniyle ödenen 28.018,00 TL'nin 20.475,00 TL'lik kısmının trafik ve İMM sigorta poliçeleri kapsamında ödendiğini belirterek bakiye 7.543,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kazanın müvekkilinin tankere çarpması ile meydana gelmediğini, olay sebebiyle müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; 09/07/2013 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu ile İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı olaya ilişkin alınan rapor ile arasında çelişki olması sebebiyle tüm kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve nihai bir rapor hazırlanması için dosya Adli Tıp Kurumunun 03/10/2019 tarihli raporunda, davalı sürücünün %100 kusurlu, diğer sürücü Vahit Adıgüzel'in kusursuz olduğu görüşü bildirildiği, kusura ilişkin 07/07/2020 tarihli yeni heyet raporunda da, davalı sürücünün kusursuz, diğer sürücü Vahit Adıgüzel'in %100 kusurlu olduğu belirtildiği, 03/10/2019 tarihli Adli Tıp kurumu raporunun dosya kapsamındaki Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, Eyüp 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, İstanbul 16. Asliye Hukuk mahkemesi ve dosyamız kapsamında alınan tüm raporların karşılaştırıldığı, açıklamalı ve çelişkiyi giderir mahiyetteki raporuna itibar edilerek hükme esas alınmış olmakla, kusurlu hareketi ile zarara sebep olan davalının 09/03/2008 tarihli raporda hesaplanan ve karşılanmayan zarardan sorumluluğu olduğu, bilirkişi raporuyla hesap edilen 7.543,00 TL’nin davacıya ödenmesine gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 7.543,00 TL’nin 18/04/2006 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, haksız fiilden meydana gelen zararın 6762 sayılı TTK’nın 1301. maddesi gereğince rücuen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, Dairemizin 01.11.2017 tarih, 2016/13642 Esas, 2017/5992 Karar sayılı bozma ilamına uyularak alınan 03.10.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %100 kusurlu olduğunu mütalaa edilmiş, daha sonra trafik kazaları uzmanlarından oluşan heyetten alınan 07.07.2020 tarihli raporda ise, kazanın meydana gelmesinde davacının sigortaladığı tanker sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir. Ancak davalının 03.10.2019 tarihli rapora itirazında ve temyiz dilekçesinde belirtmiş olduğu gibi, bozmadan sonra alınan ilk raporda, çarpışma noktasının 3. şeritli yolun orta şeridi olduğu, davalının kontrolündeki aracın tankerin sağ yan ön kısımlarına çarptığı tespit edilmiştir. Ancak bu tespitler kolluk tarafından tutulan kaza tutanağındaki yolun iki şeritli olduğu, sağ yanda banket olduğu ve davalıya ait aracın tankeri sollamaya başladığı anda gerçekleşmesi nedeniyle çarpışma yerinin aracın sağ ön tarafı ile tankerin sol yanı olduğuna ilişkin tespitlere uygun olmadığıdan, mahkemece, 03.10.2019 tarihli raporun karara dayanak yapılmasının isabetli olmadığı, bu durumda davalının arkadan tankere çarpması ile tankerin dengesinin kaybedemeyeceğini, dolu tankerin iniş eğimli yolda yağmurlu havada dengesinin bozulması nedeniyle kazanın meydana geldiğini, davalı araç sürücüsünün kusurlu olmadığını mütalaa eden ve oluşa uygun bilirkişi heyeti raporuna itibar edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak karar verilmesi isabetli olmamış olup, bu nedenle kararın davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
2- Kabule göre de; mahkemece, Dairemizin eksik araştırma ve değerlendirme yapıldığından bahisle verilen bozma ilamında uyulduktan sonra alınan 03.10.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna itiraz üzerine yeniden oluşturulan bir bilirkişi heyetinden 07.07.2020 tarihli rapor alınması isabetli ise de; gerekçe kısmında 07.07.2020 tarihli rapora hangi neden ve sebeplerle itibar edilmediği tartışılıp değerlendirilmeden, 03.10.2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna dayalı olarak karar verilmesi de, isabetli olmamış olup, bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 23/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.