7. Hukuk Dairesi 2015/40130 E. , 2016/6132 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı ... ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği düşünüldü:
İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... .. vekili husumet itirazında bulunurken diğer davalı ise süresinde yazılı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, yapılan feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işçiye yapılmış yazılı bir fesih bildirimi bulunmamaktadır. Buna karşılık işten ayrılma bildirgesinde çıkış tarihi olarak 08.06.2013 tarihi olduğu görülmüş, davalı işverenin Haziran 2013 SGK dönem bordrosunda da davacı dahil tüm işçilerin bu tarihle çıkışı gösterildiği anlaşılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde de bu hususu tevil yollu kabul etmiş ve 20 Haziran gününe kadar işverence oyalandığını belirtmiştir.
Dava ise 19.07.2013 tarihinde açılmıştır.
Dinlenen davacı tanıklarının feshe konu görgüye dayalı bilgileri olmadığı gibi davacının 20 Haziran tarihine kadar oyalandığına dair de beyanları bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca davacının işten çıkış bildirgesi ile SGK dönem bordrosundaki gösterilen tarihte iş aktinin sonlandığı bu tarih itibariyle 1 aylık yasal süre aşıldıktan sonra işe iade davası açıldığı ve bu hali ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile mevcut şekilde kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ:
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Alınması gereken 29,20 TL peşin harçtan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı ... .."nin yaptığı yargılama gideri 30,40 TL"nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6.Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalı ... .."ye iadesine, 14/03/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.