8. Hukuk Dairesi 2018/15968 E. , 2019/2647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil
K A R A R
1. Mahkeme kararı davacı ...’a ilanen tebliğ edilmiş ise de yapılan tebligat usulsüzdür. Bilindiği üzere 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile değişik “Bilinen Adreste Tebligat” başlıklı 10. maddesi “Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır...”,
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun ilanen tebligat başlıklı 28. maddesi “Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir (Değişik cümle: 19/03/2003 - 4829 S.K./9. md.). Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir...”
Bu maddeye karşılık gelen 25.01.2012 tarihli ve 28184 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin Adresin Meçhul Olması başlıklı 48. maddesin de “ (1) Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca kendisine tebligat yapılamayan, tebliğ memuru tarafından adresi tespit edilemeyen, adres kayıt sisteminde de yerleşim yeri adresi bulunmayan kişinin adresinin tespiti için tebligatı çıkaran merci tarafından adres araştırması yapılır. (2) Tebligatı çıkaran merci, muhatabın adresini öncelikle resmî veya özel kurum ve dairelerden, bunlardan sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtasıyla araştırabilir ve tespit ettirebilir. Yapılan araştırmalara rağmen muhatabın adresinin tespit edilememesi halinde adres meçhul sayılır. (3) Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. (4) ilânen tebligat, bu maddedeki usuller izlendikten sonra başvurulacak son çaredir.” hükümleri bulunmaktadır.
Somut olayda davacı ...’un tebligata yararlı adresi Tebligat Kanunu"nun 28. maddesinde yazılı tapu, vergi ve nüfus kayıtları üzerinden, resmi ve özel müessese ile dairelerden ve ayrıca zabıta marifetiyle araştırılarak, tespit edilen adresine gerekçeli karar, istifa dilekçesi ve temyiz dilekçelerinin tebliğe çıkartılması, davalının mernis adresinin belirlenmesi halinde gerekçeli karar, istifa dilekçesi ve temyiz dilekçelerinin bu adrese tebliğinin sağlanması, davalının adresinin belirtilen şekilde tespit edilememesi halinde ilanen tebligat yapılması ve temyiz süresinin beklenilmesi,
2. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21/1. maddesinde; "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıda ki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir ve memuruna imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşulardan birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır. Madde burada, iki hali birlikte düzenlenmiştir. Bunlardan ilki "adreste bulunmama", diğeri ise "tebellüğden imtina" dır. Muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesinin birinci fıkrasında; "Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclis üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir" hükmü öngörülmüştür.
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını "tahkik etme" görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu Tebligat Kanunu"nun 23/7 ve Tebligat Yönetmeliği"nin 35/f bendi gereğince tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde, yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı hakim tarafından denetlenebilir. Muhatabın, tebliğ adresinde ikamet etmekle birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin beyan ve bunun tevsik edilmesi halinde ancak, maddede sayılanlardan, örneğin muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırılması ve komşunun durumdan haberdar edilmesi işlemlerine geçilebilecektir.
Somut olayda, davacı ...’e istifa dilekçesi, temyiz dilekçeleri ve gerekçeli karar tebliğinin tebliğ işlemlerinde, ilk yapılan tebligatların iade gelmesi üzerine en son yapılan tebligatta muhatap adresinin kapalı olduğu tespit edilmişse de kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmama nedeni, tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği, komşu ad ve soyadının belirtilmediği, komşu imzası, imzadan imtina etmiş ise şerhi tevsik edilmeden muhtara imza karşılığı tebliğ edilip, 2 numaralı fişin kapıya yapıştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle adı geçen davacıya yapılan tebligat usulsüzdür.
Yine benzer gerekçeler ile diğer davacılar ..., ... ve ...’e yapılan temyiz dilekçeleri tebligatları da usulsüzdür.
Bu durumda, yukarıda ismi belirtilen davacı ...’e 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli karar, istifa dilekçesi ve temyiz dilekçeleri tebligatının (Diğer davacılar ..., ... ve ...’e ise temyiz dilekçeleri tebligatının) sağlanarak, yasal temyiz süresinin beklenilmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.