4. Hukuk Dairesi 2020/147 E. , 2020/2223 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 02/07/2008 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/11/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, kasten yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; olay günü müvekkilinin, dava dışı arkadaşı ... ile tartışması sırasında, davalının müdahale ederek müvekkilinin yüzüne yumrukla vurduğunu; müvekkilinin, burnunda birinci derece kemik kırığı oluşacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığını, kırık nedeniyle operasyon geçirdiğini, davalının kasten yaralamak suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, maddi ve manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davanın reddine dair ilk kararın Dairemizin 2016/8161 esas, 2018/1089 karar sayılı ilamı ile "Davacının davalı tarafından yaralandığı yargısal denetimden geçerek kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile sabit olup, bu olay nedeni ile oluşan maddi zararının kapsamı gerekirse bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle tespit edilerek maddi tazminata ve uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı..” şeklinde gerekçe ile bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir; Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte olan BK’nın 47. maddesi hükmüne göre, hakimin manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. 22/06/1996 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi
tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Diğer yandan hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda; olay tarihi, olayın gerçekleşme şekli, davacının yaralanma derecesi ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.