Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/2504 Esas 2015/4301 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2504
Karar No: 2015/4301
Karar Tarihi: 22.06.2015

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/2504 Esas 2015/4301 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın hırsızlık suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Ancak, sanığın mala zarar verme suçundan verilen cezanın miktarı ve türüne göre verilen hükmün temyizi mümkün değildir. Sanık lehine şüpheden yararlanma ilkesinin uygulanması gerektiği belirtilerek, suçun güneşin doğuş ve batış saatlerine göre gece vakti işlendiği kabul edilerek, mahkumiyet hükümleri bozulmuştur. Ayrıca, mağdurun çelişkili ifadeleri karşısında, mala zarar verme suçundan TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması kararı da çelişkili olmuştur. Kararda bahsedilen kanun maddeleri: TCK'nın 6/1-e, 143, 168/1 ve 168/2.
17. Ceza Dairesi         2015/2504 E.  ,  2015/4301 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara yönelik temyizin itiraz olarak kabul edilip merciince incelenerek itirazın kesin olarak reddine karar verilmiş olduğundan, temyiz incelemesi sanık ... hakkında kurulan hükümlerle sınırlı yapılmıştır.
    I- Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
    Mala zarar verme suçundan tayin olunan cezanın miktar ve türüne göre verilen hükmün; 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesiyle değişik 1412 sayılı CMUK"nun 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihine göre temyizi olanaklı olmadığından, sanık ... müdafiinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi gereğince tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    II- Hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Sanık ile dosya kapsamında haklarında yargılama yapılan diğer sanıkların üzerlerine atılı suçu işlemediklerine dair savunmaları, mağdurun iş yerine saat 01:00 da uğrayıp mal bıraktığı, saat 05:00 sıralarında tekrar geldiğinde hırsızlık olayını fark ettiği şeklindeki beyanı, UYAP"tan alınan dosyada mevcut güneşin doğuş ve batış çizelgesine göre suç tarihinde güneşin 05:18"de doğması nedeniyle TCK"nın 6/1-e maddesi uyarınca gece vaktinin 04:18"de bittiği gözetildiğinde; suçun işlendiği zaman diliminin kesin olarak bilinmemesi nedeniyle şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği, suç saati konusundaki şüpheli durum sanık lehine yorumlanıp, üzerine atılı suçu gündüz vakti işlediğinin kabulü gerektiği halde, suçun gece sayılan zaman diliminde işlendiğine ilişkin kanıtlar da karar yerinde gösterilip tartışılmadan sanık hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
    2- Mağdurun savcılıkta verdiği 24/04/2008 tarihindeki ifadesinde çalınan malların bedelinin sanıkların yakınları tarafından ödenmesi nedeniyle şikayetinden vazgeçmesine bağlı olarak, iddianamede TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanmasının talep edildiği, mağdurun mahkemece 30/05/2008 tarihinde alınan ilk beyanında da benzer şekilde anlatımda bulunmakla beraber zararının kısmen karşılandığını, ancak TCK"nın 168/1-4. maddesinin uygulanmasına rızasının bulunduğunu bildirdiği halde, 03/06/2009 tarihli celsedeki “tüm zararım dava açıldıktan sonra sanıklar tarafından giderilmiştir” şeklindeki ifadesine neden üstünlük tanındığı açıklanmadan, diğer beyanlarıyla oluşan mevcut çelişki giderilmeden, mala zarar verme suçundan TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanmasına yönelik kabulle de çelişki oluşturacak biçimde aynı Kanunun 168/2. maddesinin uygulanması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz sebepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.