
Esas No: 2021/17829
Karar No: 2022/19431
Karar Tarihi: 22.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/17829 Esas 2022/19431 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından cezalandırıldı. Katılanın vekilinin vekalet ücreti tayin edilmesine yönelik temyizi reddedildi. Sanığın resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin temyizi, Anayasa Mahkemesinin 2015 tarihli iptal kararı dikkate alınarak onanırken, dolandırıcılık suçuna ilişkin temyizinde hüküm bozuldu. Bu suça ilişkin olarak, sanığın basit dolandırıcılık suçunu işlediği ancak nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulduğu ve eksik inceleme yapıldığı belirtildi. Ayrıca, suçun tamamlanmamış olduğu gerekçesiyle eksik ceza tayini yapıldığı da ifade edildi. Kanun maddeleri olarak, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi, 1412 sayılı CMUK’nin 310., 317. ve 321. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 35. ve 53. maddeleri kararda yer aldı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
...
...
...
A) Katılan vekilinin "vekalet ücreti" tayin edilmesi gerektiğine yönelik temyizinin incelenmesinde;
Katılan vekilinin yüzüne karşı verilen hükmün, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 03.04.2015 tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından; temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B) Sanığın “resmi belgede sahtecilik” suçundan verilen hükme yönelik temyizinin incelenmesinde;
5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
C) Sanığın “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçundan verilen hükme yönelik temyizinin incelenmesinde;
1-Katılanın, sanığın işletmekte olduğu şirketten araç kiralayarak kullandığı, kiralama işlemi sırasında kira sözleşmesi altında bulunan teminat senedini de imzaladığı, aracı hasarsız olarak teslim ettiğinde söz konusu senedi aldığı, ancak sanığın katılanın imzasını taklit etmek ya da ettirmek suretiyle düzenlediği senedi cirolayarak borcuna karşılık hakkında verilen takipsizlik kararı kesinleşen ...'ye verdiği, ... tarafından senedin icra takibine konu edildiği olayda; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 157/1 maddesinde düzenlenen uzlaşma kapsamındaki basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik inceleme ile delillerin takdirinde hataya düşülerek nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
Suça konu senede istinaden katılan aleyhine başlatılan icra takibinde, katılana ait bir kısım ev eşyalarının haczedildiğinin anlaşılması karşısında, suçun tamamlanmış olduğu gözetilmeksizin, eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gerekçesiyle 5237 sayılı TCK'nin 35. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.