MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 251 ada 1, 9, 252 ada 1, 22, 255 ada 4, 264 ada 15, 22, 23, 268 ada 1, 272 ada 5, 6, 7 ve 8 parsel sayılı 455.69, 1.610.01, 699.48, 540.52, 586.98, 636.14, 5.346.57, 3.227.72, 988.16, 691.12, 503.17, 676.43 ve 516.31 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve satın alma nedeniyle ayrı ayrı davalı ... ve arkadaşları adına tespit edilmiştir. Davacılar ..., ..., ... ve ..., 251 ada 1, 9, 252 ada 1, 22, 255 ada 4, 264 ada 15, 22, 23, 268 ada 1, 272 ada 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazların uzun yıllardır ... Köyü halkı tarafından mera olarak kullanılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Davacı ... tarafından davalılar ... ve ... Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tescil ve elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan 272 ada 5, 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmış, Kadastro Mahkemesince dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı ..."nin davasının reddine, davacı ... ve arkadaşlarının davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazların yayla niteliği ile sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... ile davalı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu 272 ada 5, 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlar ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/297 Esas, 2007/325 Karar sayılı dosyasının kapsamında olduğu halde kadastro sırasında bu davadan bahsedilmeyerek taşınmazlar davalılar adına tesbit yapılmış ise de, hukuken boş olduğu kabul edilerek 3402 sayılı Kanun"un 30/2. maddesi gereğince kadastro tutanaklarının malik hanesinin mahkemece gerçek hak sahibinin belirlenmesinin gerekli olduğuna ve sözü edilen taşınmazların dosya kapsamı itibariyle kadimden beri yaylak olarak kullanıldığı tesbit edilerek bu doğrultuda hüküm kurulduğuna göre, dava konusu 272 ada 5, 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmazlar hakkındaki hükmün ONANMASINA,
2- Dava konusu 251 ada 1, 9, 252 ada 1, 22, 255 ada 4, 264 ada 15, 22, 23 ve 268 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince; taşınmazlar, tarla niteliği ile davalılar adına tespit edilmiş olup, davacı gerçek kişiler taşınmazların mera (yayla) olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Mera ve yaylaların kullanma hakkı köy ya da kasaba halkına, mülkiyeti ise ...ye aittir. Bu nedenle, bir taşınmazın mera ya da yayla olduğu iddiasıyla açılacak davanın, mülkiyet hakkı sahibi ... ya da kullanma hakkına sahip Kamu Tüzel Kişiliğince açılması gerekmekte olup, dosya kapsamı itibariyle taşınmazların yayla olduğu anlaşılmakla birlikte, gerçek kişi şahısların bu davayı açma ehliyetleri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davanın, aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu hususta yanılgıya düşülerek işin esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile 251 ada 1, 9, 252 ada 1, 22, 255 ada 4, 264 ada 15, 22, 23 ve 268 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.