Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/20425 Esas 2017/8385 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/20425
Karar No: 2017/8385
Karar Tarihi: 29.03.2017

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/20425 Esas 2017/8385 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılanmıştır. Sanığın yetkilisi olduğu bir firma tarafından mal alınıp karşılığında çekler verildiği ancak çeklerin karşılıksız kaldığı için suç işlediği iddia edilmiştir. Sanık ise çekleri kendisinin keşide etmediğini, imzalarının da kendisine ait olmadığını savunmuştur. Ancak yapılan bilirkişi raporu, çeklerin keşide edildiği tarihte yetkilinin sanık olduğunu ve imzanın da sanığa ait olmadığını ortaya koymuştur. Mahkeme, sanığın borçtan kurtulmak amacıyla ve baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ettiğini ve suça konu çekleri bir başkasına düzenlettirdiğini tespit etmiştir. Bu nedenle mahkumiyet yerine sanığın beraat etmesine karar verilmiştir. Ancak mahkeme kararı, o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Karara göre, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarinca hükümler BOZULMAKTADIR.
Kanun Maddeleri Açıklamaları:
5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Temyiz incelemesi sonucunda hükmün bozulması gerektiği kararını açıklar.
1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Temyiz incelemesi sonucunda hükümlerin bozulması

15. Ceza Dairesi 2014/20425 E. , 2017/8385 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler , o yer C. savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yetkilisi olduğu ....Züccaciye Paz. ...ve Ltd Şti tarafından katılan firmadan mal alındığı ve karşılığında 19/09/2009 tarihli 14.000 TL tutarında çek ile 15/08/2009 tarihli 14.000 TL meblağlı iki adet çek verildiği, çeklerin ödeme günü karşılıksız kalması sebebiyle yapılan şikayet üzerine sanığın suça konu çekleri kendisinin keşide etmediğini savunduğu ve aldırılan bilirkişi raporuna göre imzasının sanığa ait olmadığı, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda; suça konu çeklerin keşide edildiği tarihte çek keşide etme yetkilisinin sanıkta olduğu, sanığın savunmasında katılan firma ile ticari ilişkileri olduğunu kabul ettiği ancak; o tarihte işlerinin bozulduğunu, bu sebeple çeklerin hangi borca karşılık ve hangi tarihte keşide edildiğini bilmediğini beyan ettiği, bu savunmasının hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, ayrıca suça konu çeklerin çalındığına veya kaybolduğuna ilişkin bir başvurusununda bulunmadığı gözetildiğinde; sanığın borçtan kurtulmak amacıyla ve baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ederek suça konu çekleri bir başkasına düzenlettirdiği ve katılan firmanın alacağını tahsil etmesini engellediği anlaşıldığından atılı suçlardan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, o yer C. savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 29.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.