Elektrik hırsızlığı - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/38848 Esas 2011/1852 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2010/38848
Karar No: 2011/1852
Karar Tarihi: 03.02.2011

Elektrik hırsızlığı - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/38848 Esas 2011/1852 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 22/04/2010 tarihli kararı, elektrik hırsızlığı suçuyla ilgilidir. Önceki bozma ilamında sanığın adli sicil kaydında Hanifi yazılı olduğu, ancak soyadının Hanefi olarak kaydedildiği belirtilmiştir. Bu nedenle sanığın nüfus kaydına uygun adli sicil kaydı getirtilerek, hüküm verilmeden önce hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı değerlendirilmelidir. Ancak bu hususlar araştırılmadan karar verilmiştir. Bu nedenle hüküm BOZULMUŞTUR. Kararda, 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesi ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle gözetilerek, 5728 sayılı Yasa'nın 562. maddesiyle değiştirilen hükümler açıklanmıştır. Ancak bu Kanun maddelerinin detaylı açıklamaları yapılmamıştır.

2. Ceza Dairesi 2010/38848 E. , 2011/1852 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 2 - 2010/283685
MAHKEMESİ : Diyarbakır 8. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/04/2010
NUMARASI : 2010/298 Karar - 2010/3 Esas
SUÇ : Elektrik hırsızlığı

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
01.12.2009 günlü önceki bozma ilamında "sanığın Hanefi olan soyadı yerine, dosyada mevcut adli sicil kaydında Hanifi yazılı olmasına göre, sanığın nüfus kaydına uygun adli sicil kaydı getirtilerek koşulları bulunması halinde, hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün bozulduğu ancak bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma ilamında belirtilen hususlar araştırılıp gereği yerine getirilmeden karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 03/02/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.