8. Hukuk Dairesi 2011/7598 E. , 2012/4204 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve Oluklu Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının reddine dair Yeşilyurt (Malatya) Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.06.2011 gün ve 128/70 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı dava dilekçesinde mevkii ve sınırlarını açıkladığı yaklaşık 70 dönüm kadar alanın kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakıldığını, taşınmazın 30 – 40 yıldan beri zilyetliğinde olduğunu, imar ve ihya ederek tarım arazisi haline getirdiğini, arpa ve nohut ektiğini, sondaj vurduğunu ve taşınmazı suladığını açıklayarak dava konusu yerin adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, 3.7.2009 havale tarihli cevap dilekçesinde; “..davacının dava konusu olan yerde zilyetliğinin olmadığını, taşınmaz üzerinde Yeşilyurt Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/102 değişik işler sayılı dosyasıyla Hazine Avukatlığınca tespit yaptırıldığını, alınan zirai bilirkişi raporunda; söz konusu yerin %35 – 40 meyile sahip olduğunu, mera niteliğini gösterdiğini, taşlık, kayalık ve bor olan alanlardan olduğunun belirtildiğini, tespit yapılan ana kadar tarımsal amaçlı olarak kullanılmadığını, raporda açıkça belirtildiğini, mera bitkileriyle örtülü olup, zilyetlikle edinilecek yerlerden bulunmadığını, iktisap süresinin de dolmadığını açıklayarak davacının davasının reddine, TMK.nun 713/6. fıkrası hükmü gereğince dava konusu taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı ...’ın davasının reddine, dava konusu taşınmazın Hazinenin özel mülkü olarak tapuya tesciline, bu konuda tapu sicilinin oluşturulmasına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastrodan önceki kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK. nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme, toplanan tüm deliller, keşif tutanakları kapsamları ile dosya içerisinde bulunan Yeşilyurt Asliye Hukuk Mahkemesine ait 1997/102 değişik işler sayılı tespit dosyasının içerisindeki belgeler ile tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın taşlık, kayalık niteliğiyle kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakıldığı, tespitin yapıldığı 1997 yılına kadar tarımsal amaçlı olarak yerin kullanılmadığı %50 meyile sahip olduğu, toprak et kalınlığının olmadığı, humusça çok fakir olduğu, mera vasfını gösteren taşlık, kayalık, bor olan alanlardan bulunduğu, bitki deseni mera bitkileriyle örtülü görüldüğü, 1997/102 değişik işler sayılı tespit dosyasında bulunan zirai bilirkişi raporuyla saptandığı, eldeki dava dosyası bakımından yapılan keşifteki bilgi ve belgeler ile yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının da bu somut olguyu doğruladığı anlaşıldığından davacı ...’ın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün esasının ONANMASINA,
Davacı ...’ın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin hüküm fıkrasına dair temyiz itirazlarına gelince; az yukarıda da açıklandığı gibi, dava konusu taşınmazın yüzölçümünün 62366 m2 olduğu, üzerinde mera bitki örtülerinin yer aldığı, kayalık, taşlık, bor alanlardan ibaret bulunduğu, dava dosyası ile 1997/102 değişik işler sayılı dosya kapsamlarıyla sabit bulunduğundan, taşınmazın bu haliyle TMK. nun 715 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi kapsamında kalan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan özel mülkiyete konu olabilecek nitelikte bulunmayan taşınmazlardan olduğunun kabulü gerekir. Bu tür taşınmazların TMK.nun 999. maddesi gereğince özel mülkiyete konu olabilecek biçimde tapuya kayıt ve tesciline karar verilemez. Bir yerin Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi için o yerin özel mülkiyete konu olabilecek nitelikteki taşınmazlardan olması gerekir. Somut olayda, taşınmaz mera niteliğinde olduğuna göre özel mülkiyete konu yapılması olanaksızdır. Taşınmazın mera olarak bırakılmasında aynı köy halkından sayılan davacı ...’ın hukuki yararı bulunduğundan, buna yönelik temyiz itirazlarının da incelenmesi gerekmektedir. Meraların mülkiyeti Hazineye ait olup, yararlanma hakkı ise sınırları içerisinde bulunduğu köy ve belde halkına ait bulunmaktadır (4342 sayılı Mera Kanunun m.4 ve devamı). O halde, Hazinenin TMK. nun 713/6. maddesi uyarınca kendi adına tescile karar verilmesi yönündeki isteğinin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmiş bulunması TMK. nun 715, 999 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesine aykırıdır.
Davacı ...’ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 14.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.