15. Ceza Dairesi 2014/19309 E. , 2017/8377 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK.nun 155/2, 52, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK.nun 207/1, 43, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, katılan şirkette veznedar olarak görev yaptığı, çalıştığı dönemde tahsilat amacıyla verilen bir kısım çekleri tahsil etmesine rağmen kasa hesabına geçirmediği, sahte tediye makbuzları düzenleyerek kasadan para çekip şirketi 366.718,99 TL zarara uğrattığı, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda; Sanığın savunması, katılan beyanı, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre mahkemenin sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından;... Ceza Genel Kurulu"nun 18.06.2013 tarih ve 2012/15-1351-2013/328 E-K sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Bu açıklamalar ışığında, katılandan elde edilen menfaat miktarı göz önünde bulundurularak, hüküm kurulurken, TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde takdir hakkının kullanılması suretiyle alt ve üst sınırlar arasında bir ceza tayin edilmesi gerekirken, suçun işleniş şekli ve suçtan elde edilen menfaat miktarları dikkate alınarak 1 yıldan 3 yıla kadar özel belgede sahtecilik suçu ve 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasını gerektiren hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından, TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan ve bu kriterler esas alınmadan hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis cezasının alt sınırdan tayini,
2- Sanığın, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan; bir suç işleme kararının icrası kapsamında 28.09.2005 ve öncesinde değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.