15. Ceza Dairesi 2014/19121 E. , 2017/8376 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Sanıklar hakkında; TCK 204/1, 43, 62, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet, (sanık ... hakkında TCK 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması)
2-Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK 158/1-j-son, 35/2, 62, 52/2, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet,( sanık ... hakkında TCK 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanması)
3-Sanıklar ... ve ... hakkında; TCK 158/1-j -son, 35/2, 62, 52/2, CMK 231 mad. uyarınca mahkumiyet,
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ..., sanık ... müdafii, sanık ... ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ...’in, şikayetçi ....’in kaybettiği nüfus cüzdanını bularak kendi resmini yerleştirmek suretiyle sahte nüfus cüzdanı yaptığı, etrafına kendisini .... olarak tanıtmaya başladığı, sanık ... ile tanıştıktan sonra maddi durumunun kötü olduğunu, bankadan kredi almak istediğini söylediği, ....’in bu işlerde kendisine yardımcı olabileceğini belirterek diğer sanıklar .... ve .... ile tanışmasına aracılık ettiği, kredi işlemlerinin gerçekleşmesi halinde 200. TL para istediği, bu amaçla bir araya gelen sanıkların görüşmeye başladıkları, sanık ...’ın sigortalı olup olmadığını sorduğu, bir işte çalışmaması halinde kredi almasının zor olduğunu söylediği, bu konuyu halledebileceğini ancak kredi alınması halinde %30’unu kendilerine vermesini teklif ettiği, bunu kabul eden sanık ...’e, sanık ...’ın maaş belgesi, imza sirküsü ve gerekli evrakları temyiz dışı sanık ...’ten temin ettiği, sanık ...’in sahte nüfus cüzdanı ve ekli belgelerle katılan bankaya müracaat ettiği, bu amaçla birkaç kez sanık ... ile bankaya gittikleri, sanık ...’ın dışarıda beklediği, sanık ...’in ibraz ettiği kimlikten şüphelenen görevlinin kimlikte sorun var demesi üzerine sanığın uzaklaştığı, ertesi gün kredinin hazır olduğunun bildirilmesi üzerine sanığın diğer sanık ... ile birlikte bankaya gittiği, yoğunluk nedeniyle dışarıda beklerken sanıkların yakalandığı, böylece sanıkların fikir ve irade birliği içerisinde hareket etmek suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçlarını işledikleri iddia edilen olayda;
1-Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik yapılan temyiz incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231.maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin kararlara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanık ... hakkında 05.10.2012 tarihinde verilen, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı sanığın yaptığı itiraz üzerine, İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda verdiği ret kararı ile verilen hükmün kesinleştiği, sanığın temyiz isteminde ağır ceza mahkemesinin ret kararına ilişkin bir itirazının da bulunmadığı, diğer sanık ... hakkında verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin kararlara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı anlaşılmakla, itirazın mahalli mahkemece incelenmesi gerektiğinden bu kararlar yönünden dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıkların savunmaları, katılan beyanı, tanık anlatımları ve dosya kapsamına göre sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaati belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde “500 gün karşılığı 10.000.TL”, “125 gün karşılığı 2.500.TL” ve sonuç olarak “104 gün karşılığı 2.080 TL” adli para cezası olarak belirlenmesi gerekirken “4 gün karşılığı 80.TL” belirlenmek suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ..., sanık ...’nin suçun sübuta ermediğine, suç kasıtlarının olmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilikten hüküm kurulmuş ise de, ...." in sahte kimlik kullandıklarını bildiklerine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, ancak sanık ..." in bankadan kredi alması için gerekli olan maaş belgesi, imza sirküsü, çalışma belgesi gibi evrakları tanzim etmeleri nedeniyle eylemlerinin kül halinde özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı, sanıkların bu belgeleri farklı tarihlerde düzenlediğine ilişkin delil bulunmadığı gibi bankaya kredi müracaatında bu belgeleri aynı anda vermeleri nedeniyle de TCK’nın 43 maddesinin uygulanmasına imkan bulunmadığının anlaşılması karşısında; sanıkların katılana yönelik eylemlerinin TCK"nın 207. maddesi uyarınca özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zincirleme suç olarak kabul edilerek resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii, sanık ... ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 29.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.