Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/2896
Karar No: 2008/7595

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/2896 Esas 2008/7595 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, miras bırakanın muvazaalı bir şekilde davalıya 5292 parselde bulunan 4 nolu meskenin ½ payını düşük bedelle temlik ettiği gerekçesiyle açılmıştır. Davalı ise bu taşınmazı Almanya'da çalışarak elde ettiği birikimleriyle satın aldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davalının tapuda kayıtlı olanı gerçek irade ve amacı aştığını gösteren delilleri sunamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay'ın güncel içtihadına göre, miras bırakanın gerçek irade ve amacının ortaya çıkarılması için görgü ve delillerin doğru şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda, davacının iddialarının yeterince destekleyici olmadığından davanın reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davalının itirazları doğru bulunmuştur ve hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddeleri.
1. Hukuk Dairesi         2008/2896 E.  ,  2008/7595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : AYVALIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/06/2007
    NUMARASI : 2006/286-2007/335

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, miras bırakanı H.’in mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak dava konusu 5292 parselde bulunan 4 nolu meskenin ½ payını ikinci eşi davalıya satış suretiyle düşük bedelle temlik ettiğini ileri sürerek miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunuştur.
    Davalı, dava konusu taşınmazı Almanya’da çalışarak elde ettiği birikimleri ile satın aldığını, tapunun önce muris adına yapıldığını, daha sonra ½ payın kendisine devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, miras bırakan tarafından davalıya yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının miras payı oranında tapunun iptali ile tesciline karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.6.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat I. Ö. geldi,davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukat gelmedi,yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
                                                                              -KARAR-
    Dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, tarafların ortak miras bırakanı H.’in maliki olduğu 4 nolu meskeninin ½ payını 20.8.1996 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacı yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere,uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekirki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer birsöyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmıyacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tesbiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış güçünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olaya gelince; davacının miras bırakanın boşandığı eşinden olma kızı, davalının ise ikinci eş olduğu kayden sabittir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, miras bırakan H.ile davalı A.un ½ payla maliki oldukları taşınmazlarını satarak elde edilen para ile çekişme konusu taşınmazın alındığı, ancak sicil kaydının miras bırakan H.adına oluşturulduğu sabittir.Dinlenen ve bu olguyu doğrulayan tanık ifadelerinden miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçılardan mal kaçırmak olmayıp davalının sattığı taşınmazdaki payına karşılık olmak üzere çekişme konusu taşınmazdaki ½ payı temlik ettiği görülmektedir.
    O halde bu olgu yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde pay temlikinin mal kaçırmak gayesi ile yapılmadığı kabul edilmelidir.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere aksi yönde davanın kabul edilmesi doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428.md. gereğince BOZULMASINA, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,17.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi