14. Hukuk Dairesi 2013/13320 E. , 2014/1459 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/04/2013
NUMARASI : 2011/175-2013/206
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.03.2011 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına dayalı müdahalenin men"i, kal ve ecrimisil, birleştirilen dosyada intifa hakkı şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 09.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı (davalı) H.. S.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Asıl dava intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil birleştirilen dava intifa hakkına ilişkin şerhin terkini istemlerine ilişkindir.
Mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü asıl davanın davacısı (birleştirilen davanın davalısı) H.. S.. vekili temyiz etmiştir.
M. ili, T. ilçesi, Y. A. Beldesi, .. ada.. no"lu parseldeki benzin istasyonu niteliğine haiz taşınmazın çıplak mülkiyetinin S.. S.. adına kayıtlı olan 1/2 hisse üzerinde ve H.. S.. lehine 22.07.2007 tarihinden başlamak üzere 99 yıllığına intifa hakkı kurulduğu sabittir. Tedavül tapu kayıtları ve akit tablolarına göre; .. ada.. no"lu parselin 05/09/2000 tarihinde ilk maliki olan E.. Ç. tarafından 1/2 hissesinin H.. S.., 1/2 hissesinin de S.. S.."e satıldığı, daha sonra 22/02/2007 tarihinde 1/2 hisse sahibi H.. S.."in hissesini dava dışı kardeşi olan İsa Sümer"e 21.000,00 TL bedel ile (çıplak mülkiyeti) satıp intifa hakkını 99 yıllığına kendisinde bıraktığı, bu satışa karşı S.. S.."in taşınmazı satın alan İsa Sümer aleyhine Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/416 esas sayılı dosyası ile şufa davası açtığı, dava sonucunda İsa Sümer"in 1/2 hissesini iptal ettirip kendi adına tescil ettirdiği, bu haliyle çıplak mülkiyetin tamamına sahip olduğu anlaşılmıştır.
Asıl davada davacı H.. S.. kendisinin S.. S.."in 1/2 payı üzerinde intifa hakkı bulunduğu halde, davalı S.. S.."in çıplak mülkiyetine dayanarak 1997 yılından beri kendisini petrol istasyonuna sokmadığını, intifa hakkını kullandırtmadığını ileri sürerek intifa hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesini ve geriye doğru hesaplanacak 5 yıllık ecrimisilin tahsilini istemiştir.
Davalı (birleştirilen davada davacı olan) S.. S.. cevabında ve birleştirilen davasında taşınmazı üçüncü kişiden şufa hakkına dayalı olarak mahkeme kararıyla satın aldığını, H.. S.."in davasının yersiz olduğunu, H.. S.."in TMK"nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırı biçimde tesis ettirmiş olduğu intifa hakkına dayanamayacağını savunarak intifa hakkına ilişkin şerhin terkinini talep etmiştir.
Mahkemece S.. S.."e karşı H.. S.."in intifa hakkına dayanmasının TMK"nın 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğu kabul edilerek intifa hakkına dayalı olarak açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi reddedilmiş, birleştirilen davada S.. S.."in talebi doğrultusunda H.. S.."e ait intifa hakkına ilişkin şerhin terkinine karar verilmiştir.
TMK"nın 779. ve devamı maddelerinde irtifak türleri; taşınmaz lehine irtifak hakkı, intifa hakkı, oturma hakkı, üst hakkı, kaynak hakkı ve diğer irtifaklar olarak belirlenmiş mülkiyetten farklı olarak irtifaklar için kanun genel hüküm koymamıştır. Buna karşılık, eşyaya bağlı irtifaklara ilişkin hükümlerin (TMK m. 779-793), diğer kişisel irtifaklarda da uygulanacağı TMK"nın 838/son maddesinde belirtilmiştir.
İntifa hakkı, menkul ve gayrimenkuller ile haklar ve bir mamelek üzerine tesis olunabilir. Aksine düzenleme bulunmadıkça sahibine, üzerine tesis olunduğu şeyden tamamıyla istifade etme hakkını bahşeyler.
Daha açık bir ifadeyle Türk Medeni Kanununa göre intifa hakkı, sahibine bu hakkının konusu üzerinde istimal (kullanma) ve istifade (yararlanma) yetkileri veren, başkasına temlik edilemeyen ve hakiki veya tüzel kişiye ait olabilen bir ayni haktır. İntifa hakkı sahibi, intifanın konusu bulunan mal veya hakkın sağlayabileceği bütün menfaatlerden (gelir ve semeresinden) yararlanmak ve kullanmak yetkisine sahiptir.
Dolayısıyla, intifa hakkı buna kaynak olan hukuk ilişkisinin düzenlenmesi sırasında taraflarca aykırı bir şart kararlaştırılmış olmadıkça, hakkın konusu olan şeyden tam ve sınırsız bir faydalanma hakkı sağlar.
İntifa hakkının kurulması ile mülkiyet hakkına konu olan mal üzerinde çıplak mülkiyet sahibinin yararlanma ve kullanma yetkisini kaldırır. İntifa hakkı, üzerine yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşalmış bir hak durumuna sokar. İntifa hakkı varken bir mülkiyet hakkının sahibine verdiği mutat kullanma yetkilerinden mülkiyet hakkı sahibi mahrum kalmış olur. Kuru mülkiyet hakkı sahibinin sadece bu mülkiyet hakkını başkasına devretme yetkisi vardır.
“Ayni haklar, kütüğe tescil ile doğar, sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır” (TMK m.1022/1). “Kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz” (TMK m. 1021/1). Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere, hukukumuzda ayni hakkın doğumu veya ortadan kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir deyişle bir hak tescil edilmedikçe ayni hak niteliğini kazanamaz.
İntifa hakkı süresi gerçek kişiler için intifa hakkı sahibinin ömrüyle sınırlanmışken tüzel kişilerde TMK’nın 797. maddesi gereğince 100 seneyi aşamaz.
TMK’nın 795. maddesinin birinci cümlesinde; menkullerin, gayrimenkullerin ve hakların intifa hakkına konu olabileceği belirtilmiştir. İntifa hakkı bir ayni hak olarak sahibine mal üzerinde fiili hakimiyet sağlar. Bu hakkın sağladığı zilyetlik sayesinde intifa hakkı sahibi malı kullanabilir. Böylece zilyede tanınmış bulunan dava haklarını intifa hakkı sahibinin kullanmaya hakkı bulunduğu gibi mülkiyet hakkı sahibine tanınmış bulunan dava haklarından da intifa hakkı sahibi yararlanır.
İntifa hakkı taşınırlarda zilyetliğin devri, alacaklarda alacağın devri, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulur. (TMK m.795/1)
TMK’nın 796. Maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde; ister menkul ister gayrimenkul olsun, malın yok olması ile intifa hakkının son bulacağı belirtilmiştir. Malın yok olması ile üzerindeki mülkiyet hakkı ile birlikte konusu kalmayan intifa hakkı da ortadan kalkar.
Gayrimenkul sahibinin iradesi ile kurulan bir intifa hakkının TMK’nın 795.maddesine göre ayni hak olarak varlık kazanabilmesi için sicile kaydedilmesi gerektiğine göre hak sahiplerinin iradesi ile intifa hakkına son verilmek istenirse o halde sicile düşülmüş bulunan kaydın silinmesiyle, ancak ayni hakkın kalkması sağlanabilir. Birinci fıkrasının ikinci cümlesindeki, hükme dayanılarak intifa hakkına son verilmek istenirse sicildeki kaydın silinmesinin tesisi (kurucu) bir değeri vardır; bu halde kaydın silinmesi esas hak bakımından bir değişiklik meydana getirir var olan bir ayni hakkı ortadan kaldırır.
Sicilden kaydın silinebilmesi için de muteber bir hukuki sebebin bulunması gerekir.
İntifa hakkının kurulmasını sağlayan hukuki sebepte (anlaşma, vasiyetname) bu hak için bir süre gösterilmişse o sürenin bitmesi ve herhalde hak sahibi gerçek kişi ise TMK’nın 796. maddesine göre intifa hakkı sahibinin ölümü, intifa hakkı sahibi tüzel kişilik ise infisahı veya hakkın kurulmasının üstünden 100 yıl geçmesi, mahkemeden verilmiş intifa hakkını sona erdiren bir kararın bulunması intifa hakkını son bulduran diğer sebeplerdir.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; H.. S.."in benzin istasyonu niteliğindeki taşınmazda S.. S.."in 1/2 hissesi üzerinde intifa hakkının bulunduğu, S.. S.."in taşınmazın tamamının çıplak mülkiyetine sahip olduğu anlaşılmıştır. İntifa hakkının kurulması ile mülkiyet hakkına konu olan mal üzerinde çıplak mülkiyet sahibinin yararlanma ve kullanma yetkisini kaldırır. İntifa hakkı üzerine yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşaltılmış bir hak durumuna sokar. İntifa hakkı varken bir mülkiyet hakkının sahibine verdiği mutat kullanma yetkilerinden mülkiyet hakkı sahibi mahrum kalmış olur. Kuru mülkiyet hakkı sahibinin sadece bu mülkiyet hakkını başkasına devretmek yetkisi vardır. İntifa hakkının hangi hallerde son bulacağı TMK"nın 796. maddesinde yer almıştır. Somut uyuşmazlıkta davalı (davacı) S.. S.."in şufa hakkını kullandığı esnada benzin istasyonu niteliğindeki taşınmazda davacı (davalı) H.. S.."in intifa hakkının bulunduğunu bilmediğini ileri sürmesi mevcut delil durumuna göre olanaklı değildir. Mahkemece davacı (davalı) H.. S.."in intifa hakkı devam ettiği halde intifa hakkına dayalı olarak talep ettiği elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talepleri değerlendirilmeden intifa hakkına ilişkin şerhin terkinine karar verilmiş olması doğru değildir.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; benzin istasyonu vasfına haiz taşınmazın niteliği ile tapu kaydındaki H.. S.."e ait intifa hakkı dikkate alınarak Salih Sümer"in çıplak mülkiyetine dayanarak H.. S.."in intifa hakkını kullanmasına engel olup olmadığını etraflıca araştırıp, toplanan deliller çerçevesinde belirlemek, yukarıda değinilen biçimde elatma mevcutsa asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar vermek olmalıdır.
Belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; H.. S.."in intifa hakkına herhangi bir değer biçilmeksizin ve o değer mahkeme veznesine depo edilmeksizin intifa hakkına ilişkin şerhin terkine yönünde hüküm kurulması da isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı (davalı) H.. S.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 05.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.