Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6925
Karar No: 2022/3978
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6925 Esas 2022/3978 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6925 E.  ,  2022/3978 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 09.07.2020 tarih ve 2020/137 E. - 2020/297 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 17.05.2022 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, davalı şirketin 2004 yılında 28 hissesinin davacıların murisi ...'e 28 hissesinin Mustafa Baykuş'a 24 hissesinin de ...'na ait olduğunu, 01.07.2004 tarihinde müvekkillerinin murisi ...'in vefat ettiğini, davacı ...'in reşit olması ve kayyımın görevine son vermesi akabinde, tüm taleplerine rağmen babasının vefatından sonraki işlemlere ilişkin bilgi alamadığını, kendi imkanları ile edindiği bilgiler ile şirket müdürünün şirketi zarara uğrattığını tespit ettiğini, 14.02.2014 tarihli genel kurul toplantısında ibraya ilişkin bir gündem maddesinin bulunmamasına rağmen ibra kararı alındığını, babalarının hastanede olduğu sırada ve ölmeden bir gün önce yoğun bakımda iken alınmış gibi gösterilen 30.06.2004 tarihli ve ...'nun kendisini müdür atadığı kararın sahte olduğunu, zira karardaki imzanın babalarının eli ürünü olmadığını, ayrıca bu toplantıya diğer şirket ortağının da davet edilmediğini ileri sürerek, davalı şirketin 08.07.2004 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen 30.06.2004 tarihli ortaklar kurulu kararının sahtecilik ve butlan nedeniyle iptaline, ayrıca 14.02.2004 tarihli toplantı gündeminde olmamasına rağmen alınan ibra kararının öncelikle sahte olup olmadığının tespiti ile sahtecilik nedeniyle değil ise butlan nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 25.03.2015 tarihli dilekçesi ile de 30.06.2004 tarihli ortaklar kurulu kararının yoklukla sakat olduğunun tespiti talepleri yanında, davacıların hem annesi ve hem de velisi sıfatı bulunan ... çağrılmadan ve katılımı sağlanmadan karar alınmış olmasına rağmen oybirliği ile alındığı belirtilen 27.12.2004, 19.09.2005, 04.04.2008, 25.02.2010, 02.06.2010, 17.02.2012, 10.06.2013 ve 14.02.2014 tarihli kararların yokluk ve butlan sebebiyle hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı şirket vekili, yasal üç aylık hak düşürücü süre ve her türlü zamanaşımı sürelerinin geçmiş olduğunu, o tarihte ortaklık sıfatlarının olmadığını, 25.03.2015 günlü dilekçedeki taleplerin iddianın genişletilmesi yasağına aykırı olduğundan kabul etmediklerini, 30.06.2004 tarihli ortaklar kurulu kararında müteveffa ... tarafından atılan imzanın kendi eli ürünü olup sahte olmadığını,
    Toplantıya usulüne uygun çağrı yapılmadığı iddiasının mesnetsiz olduğunu, 14.02.2014 tarihli toplantı gündem ilanında 2013 yılı bütçesinin görüşüleceğinin ilan edildiğini, ibra hususunda karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu, usulüne uygun davete karşı toplantıya iştirak etmeyen davacılar bakımından yasal hak düşürücü sürenin geçmiş olduğunu, davacıların 11 yıl önce alınmış bir genel kurul kararının iptalini talep ederken 2004 yılından bu yana toplantılara iştirak ettiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 30.06.2004 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ve davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karar, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizin 2019/1696 E- 2020/178 K ve 08/01/2020 tarihli kararı ile bozulmuştur.
    İlk derece mahkemesince, uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonunda, 14.02.2014 tarihli genel kurul toplantısında şirket müdürünün ibrasına yönelik kararının 6102 sayılı TTK'nın 620. maddesinde ön görülen toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınmış olduğu ve genel kurul tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 622.madde atfı ile TTK'nın 424. maddesi kapsamında bilançonun tasdiki ibra sonucunu da doğurduğundan, ibranın gündemde olmaması halinin genel kurul kararının iptal ya da butlanı sonucunu doğurmayacağı, bu durumda 14.02.2014 tarihli ortaklar kurulu kararının yokluk ve butlan sebeplerinin oluşmadığı, davacıların anneleri ...'in çağrılmadan ve katılımı sağlanmadan alındığı iddia edilen diğer kararların iptaline yönelik olarak ise; genel kurulların yapıldığı dönemde davacılar... ve ...'e ...'den miras yolu ile intikal eden davalı şirketteki hisselerinin temsili yönünde kayyım tayin edilmiş olduğu, bu kapsamda anılan tarihlerde yapılan genel kurullara davacılara velayeten ...'in çağrılmasının söz konusu olamayacağı, ...'in kendi adına davacı sıfatı ile açmış olduğu bir dava bulunmadığından miras yolu ile eşinden intikal eden davalı şirketteki hissedarlığına ilişkin sözü edilen genel kurullara usulüne uygun çağrı yapılıp yapılmadığı hususunun bu dava kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, 30/06/2004 tarihli ortaklar kurulu toplantısında alınan kararın yokluğunun ileri sürülmesinin TMK'nın 2. maddesi kapsamında hakların dürüstçe kullanımı niteliğinde sayılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacılar vekili, kararı temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi