Esas No: 2020/8282
Karar No: 2022/3951
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8282 Esas 2022/3951 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı banka, davalılar tarafından imzalanan müteselsil kefalet sözleşmesine dayanarak, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle icra takibi başlatmıştır. İlk derece mahkemesi, davalıların itirazını reddederek takibin devamına hükmetmiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan incelemede, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığı ve eksik inceleme yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuş ve dava dosyası yeniden ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 373/1. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Çorum 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05.03.2020 tarih ve 2018/269 E- 2020/110 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 03.11.2020 tarih ve 2020/1022 E- 2020/1405 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı banka ile dava dışı Al-Ka İnşaat ve İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini, davalıların müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, bu sözleşmelere dayalı olarak dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, hesabın kat edilerek borçlulara gönderilen ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalıların itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali, takibin devamı ile davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davaya konu takibin dayanağı borç, Çorum İcra Müdürlüğü’nün 2018/31863 esas sayılı dosyasıyla dava dışı asıl borçlu Al-Ka İnşaat Ltd. Şti. ve ipotek verenler hakkında da Çorum İcra Müdürlüğü’nün 2018/31870 ve 2018/31880 esas sayılı dosyalarıyla başlatılan takiplerde yapılan tahsilatlarla kapandığı için davalılar tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı banka ile dava dışı şirket arasında akdedilen 27/06/2016 tarihli genel kredi sözleşmesini davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşmenin ve kefaletin geçerli bir şekilde akdedildiği, dava dışı şirkete kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine, asıl borçlu ve müteselsil kefil davalılara ödeme yapmaları için davacı banka tarafından ihtarname keşide edildiği, her ne kadar davalı vekili ödeme savunmasında bulunmuş ise de davacı banka tarafından başlatılan takipten sonraki ödemeler dikkate alınarak tenzilinden sonra işbu davanın açıldığı, 06/12/2019 havale tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar aynen benimsenerek davanın kabulüne, davalıların Çorum 5. İcra Müdürlüğü’nün 2018/31791 esas sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazın iptaline, takibin devamına, davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince benimsenen bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan, mahkemece davalıların icra dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin devamına yönelik olarak verilen kararın ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu, alacak belirlenebilir ve likit olduğundan davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de yerinde olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesine istinaden davalı kefiller aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükme esas alınan bankacılık konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından tanzim edilen rapor yeterli incelemeyi ihtiva etmediği gibi denetime açık mahiyette de değildir. Yeniden seçilecek bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yapılmak suretiyle takip ve dava konusu edilen kredi alacaklarının, takip tarihi olan 10/08/2018 tarihi itibarıyla ve dava tarihi olan 04/09/2018 tarihi itibarıyla hesaplattırılarak, denetime açık bilirkişi raporu da değerlendirilmek suretiyle sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile konusunda uzman olmayan mali müşavir bilirkişi tarafından tanzim edilen rapora göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalılara iadesine, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.