9. Hukuk Dairesi 2015/8638 E. , 2015/16649 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanununun 17 ve 18 maddeleri uyarınca feshedildiğini, fesin haksız ve hukuka aykırı olduğunu iddia ederek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, iş sözleşmesinin davacının yetersizliğinden kaynaklanan geçerli nedenlerle fesih edildiğini, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve diğer tüm haklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak,davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli nedenlerle feshedildiğinin davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesi ile işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesi ile boşta geçen süreye ilişkin en çok dört aylık ücret ve diğer hakları ile 4 aylık brüt ücret tutarında işe başlatmama tazminatına karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (15.09.2008 gün ve 2008/1860 Esas, 2008/23531 Karar sayılı ilamımız).
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, 31.10.2013 tarihine kadar çalıştığını, iş sözleşmesinin de 31.10.2013 tarihinde feshedildiğini, fesih bildiriminin 15.11.2013 tarihinde kendisine tebliğ edildiğini iddia etmiştir. Davacının 31.10.2013 tarihine kadar çalıştığını yönündeki beyanı, 31.10.2013 tarihli fesih bildrimini almaktan imtina ettiği ile ilgili tutanak ile 1.11.2013 tarihli ilişik kesme yazısında davacının imzasının bulunması birlikte değerlendirildiğinde, davacının iş sözleşmesinin eylemli olarak 31.10.2013 tarihinde sona erdirildiği anlaşılmaktadır. İşe iade davası ise 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 13.12.2013 tarihinde açılmış olup, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 100.00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,
Kesin olarak 07.05.2015 gününde oy birliği ile karar verildi.