17. Hukuk Dairesi 2015/14234 E. , 2016/2643 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :........Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının aracı ile sebebiyet verdiği kazada müvekkiline ait aracın hasarlandığını, tamir süresince aracını kullanamadığını, olayda davalının kusurlu olduğunu, tespit raporuna göre araçta 20.000 TL tutarında değer kaybı oluştuğunu belirterek şimdilik 20.000 TL değer kaybı zararının kaza tarihinden ve 1.500 TL araç mahrumiyeti bedelinin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, olayda kusurun tamamının kendisinde olmadığını, davacının kendi yönetimindeki araca çarptığını, aracın değerinin fazla gösterildiğini, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu, araç mahrumiyeti zararının istenemeyeceğini belirterek davanın ZMSS şirketine ihbarını ve reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 20.000 TL değer kaybı ve 500 TL araç mahrumiyeti bedeli 20.500 TL"nın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, değer kaybı ve araç mahrumiyeti tazminatını talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmış olup eşi olan tanığı Cennet Tali"nin dinlenmesini istemiştir. Davalı tanığı dinlenmemiş ve bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar da
verilmemiştir. Mahkemece, tarafların tüm delilleri toplanıp, birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. Davalının savunma hakkını kısıtlayacak şekilde hüküm kurulamaz.
Bu durumda davalı tarafından bildirilen tanığın usulüne uygun biçimde dinlenilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.
3-Araçta meydana gelen değer kaybı, aracın kazadan önceki hasarsız hali ile olay tarihindeki 2.el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonra onarılmış hali ile 2.el piyasa rayiç değeri arasındaki farktır. Ayrıca araç mahrumiyeti zararının tespiti için aracın kaza sebebiyle meydana gelen hasarının giderilmesi için makul tamir süresinin belirlenmesi, bu süre için, yakıt vs gibi zorunlu giderleri indirildikten sonra emsal nitelikteki bir aracın kiralama bedelinin tespit edilmesi gerekir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda değer kaybı zararının tespiti yukarıda açıklanan yönteme uygun şekilde belirlenmediği gibi, aracın makul tamir süresi ve araç mahrumiyeti zararı konusunda hiç değerlendirme yapılmamıştır.
Bu durumda mahkemece, önceki bilirkişiden açıklanan yönteme göre araçta meydana gelen değer kaybı zararı ile aracın makul tamir süresinin ve zorunlu giderler indirildikten sonra tamir süresince oluşan araç mahrumiyeti zararının tespiti hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ..."nin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı lehine BOZULMASINA 3.3.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.