Esas No: 2021/1569
Karar No: 2022/3954
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1569 Esas 2022/3954 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar, 03/04/2015 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan kararların iptali gerektiğini iddia etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, sadece yönetim kurulu üyelerinin şirketle rekabet yasağının kaldırılması ile ilgili alınan kararın iptaline karar vermiş, diğer kararları ise reddetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi bu kararı kısmen kabul etmiştir. Dosya sonunda TTK'nın 436/1, 395 ve 396. maddeleri anılmıştır. TTK 436/1 maddesi pay sahibinin kişisel nitelikteki bir işte oy kullanmayacağını belirtmektedir, 395 ve 396. maddeler ise yönetim kurulu üyelerine hangi izin ve yetkilerin verileceğini düzenlemektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın kabulüne dair verilen 25.11.2020 tarih ve 2020/110 E. - 2020/1220 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, davalı şirketin 03/04/2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurul toplantısının 2, 8 ve 10 no’lu gündem maddelerinde alınan kararların iptali gerektiğini, olağan genel kurul toplantısında görüşülecek 2 nolu gündem maddesinin yönetim kurulunca hazırlanan 2014 yılına ait yıllık faaliyet raporunun okunması ve müzakere edilmesi olarak belirlendiğini, ancak toplantıda pay sahiplerinin okuyup incelemesi için yeterli sürenin geçmiş olduğundan yeniden okunmamasına karar verildiğini, finansal tabloların müzakeresi ve 8 nolu madde de finansal tablolara bağlı gündem maddelerinin görüşülmesinin ertelenmesine rağmen yönetim kurulu üyeleri seçiminin yapılmasının yasaya aykırı olduğunu, yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396. maddelerinde belirtilen izinlerin verilmesine ilişkin gündemin 10. maddesi uyarınca alınan kararların iptali gerektiğini, ertelenen gündem maddelerine ilişkin olarak 04/05/2015 tarihinde yapılan 2014 yılı olağan genel kurul toplantısının 4, 5, 6 ve 9 no’lu gündem maddelerinde alınan kararların da iptali gerektiğini, finansal tabloların okunmaması ve bunlarla ilgili hususların sağlıklı bir şekilde müzakere edilmemiş olması nedeniyle gündemin 4. maddesi, YK üyelerinin ibrasına ilişkin gündemin 5. maddesi, kazanç dağıtımına ilişkin gündemin 6. maddesi denetçi seçimine ilişkin gündemin 9. maddesinde alınan kararların da yasaya ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğundan iptali ve bir kısım kararların da butlanı gerektiğini ileri sürerek, 03/04/2015 tarihli toplantıda alınan 2, 8 ve 10 no’lu ve 04/05/2015 tarihli toplantıda alınan 4, 5, 6 ve 9 no’lu kararların iptalini ve bir kısım kararların butlanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, genel kurul toplantısında alınan kararların yasa, ana sözleşme ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmadığından iptali ya da butlanını gerektirir bir durum da bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yönetim kurulu üyelerinin şirketle rekabet yasağının kaldırılması ve işlem yapmasına izin verilmesi, şahsi bir iş kabul edildiğinden, buna ilişkin karar da TTK m. 436/1 oydan yoksunluk gerektiren paylarla alındığından 03/04/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan 10 no’lu kararın iptali gerektiği, diğer 2 ve 8 no’lu kararlar ile 04/05/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan 4, 5, 6 ve 9 no’lu kararların iptalini gerektirir herhangi bir aykırılığın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin 03/04/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan 10 no’lu kararın iptaline karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/682 E-2016/899 K. sayılı ve 08/12/2016 tarihli hükmünün HMK 353/b-2 gereği kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, 03/04/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan 2 nolu kararın iptali isteminin reddine, 8 ve 10 no'lu kararların iptaline, 04/05/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
Bu kararın taraf vekilleri tarafından temyizi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kurulan karar Dairemizin 2018/1327 E. – 2019/8307 K. sayılı ve 19/12/2019 tarihli ilamıyla bozulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, hükmün bozmanın kapsamı dışında kalan diğer yönleriyle kesinleştiği, dava konusu 03.04.2015 tarihli genel kurul toplantısının 10 no'lu gündem maddesi ile davalı şirket yönetim kurulu üyelerine TTK’nın 395 ve 396. madde hükümlerinde belirtilen izin ve yetkilerin verilmesine, A.R.D Holding A.Ş. temsilcisinin ve NDÇ Holding A.Ş. temsilcisinin olumlu oyları ile oyçokluğuyla karar verildiği, TTK'nın 436/1 maddesi uyarınca işbu oylamada pay sahibi yönetim kurulu üyelerinden ..., ..., ... ve ...'a ait toplam 106.726 adet paydan doğan oy hakkının kullanılmadığı, 6102 sayılı TTK’nın ''Oydan Yoksunluk'' başlıklı 436. maddesinde ''Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz. Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.'' hükmünün yer aldığı, görüşülüp karara bağlanan gündem maddesinde, mahkemece oydan yoksun oldukları değerlendirilen anonim şirketlerin ne kendileri ile davalı şirket arasında, ne de yine bu anonim şirketlerin ortağı olduğu şahıs şirketi ile hakimiyetleri altındaki şirketler arasında kişisel nitelikte bir işin görüşülüp karara bağlanmadığı, TTK’da oydan yoksunluk haline ilişkin mevcut düzenlemenin, anonim şirketin pay sahiplerinin oy hakkına ve bunun doğumuna ilişkin 434. ve 435. maddeleri gözetildiğinde istisnai nitelikte olup, istisna hükümlerinin yorum yoluyla kapsamının genişletilmesinin kaçınılması gereken bir yöntem olduğu, bu nedenlerle, TTK'nın 436. maddesinde hükme bağlanan oydan yoksunluk halinin uyuşmazlık konusu 10 no'lu karar yönünden oluşmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne, 03/04/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan 8 no'lu kararın iptaline, 2 ve 10 no'lu kararın iptali isteminin reddine, 04/05/2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre,davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 21,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.