Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/5813
Karar No: 2008/7509

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/5813 Esas 2008/7509 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bu dava, miras bırakan A.T.'nin 172 ve 194 parsel sayılı taşınmazlarını muvazaalı olarak torunun eşi davalıya temlik etmesi nedeniyle açılmıştır. Davacılar, payları oranında iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır. Davalı ise taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davayı kabul etmiştir.
Muvazaanın niteliği nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Bu tür uyuşmazlıkların çözümü için yapılan temlikin gerçek yönü diğer mirasçılara karşı duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılmalıdır. Miras bırakanın mal varlığının tümünü veya bir kısmını eşit şekilde paylaştırmışsa mirasçıdan mal kaçırma iddiasından bahsedilemez.
Hüküm bozulmuştur çünkü davaya ilişkin yeterli inceleme yapılmamıştır.
Kanun Maddeleri:
- Medeni Kanunun 706
- Borçlar Kanunun 213
- Tapu Kanunun 26. maddeleri
1. Hukuk Dairesi         2008/5813 E.  ,  2008/7509 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : BODRUM 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/11/2007
    NUMARASI : 2006/29-2007/500

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakan A.T.’nin 172 ve 194 parsel sayılı taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak torunun eşi davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, payları oranında iptal ve tescil isteminde bulunmuşlardır.
    Davalı, çekişmeli taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
                                                                                -KARAR-
    Dava,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 172 ve 914 parsel sayılı taşınmazların miras bırakan A.T.tarafından H. G."a 28.11.2005 tarihinde satış yoluyla temlik edildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, miras bırakanın yapmış olduğu temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Uygulama ve öğretide " muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır.
    Öte yandan miras bırakanın sağlığında mal varlığının tamamını veya bir kısmını,mirasçıları arasında hoş görü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırmışsa mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı yoktur. O halde miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı üzerinde durulması, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden, taşınır, taşınmaz ve hakların araştırılması,tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya geçirilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınarak paylaştırmanın mı ? yoksa mal kaçırma amacın mı ? üstün tutulduğunun aydınlığa kavuşturulması zorunludur.
    Somut olaya gelince,mahkemece davalı aleyhine Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2007/412 esas sayılı tenkis davası muvazaalı işlemin delili olarak kabul edilip hüküm kurulmuştur.Oysa, tenkise konu olan işlemler,muvazaalı işlemin aksine geçerli ancak saklı payı zedelemek amacıyla muris tarafından yapılan temlikler nedeniyle açılan davalarla ilgilidir.Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davalar ise yukarıda da değinildiği gibi geçerli olmayan terekeden mal kaçırma gayesiyle terekeye karşı işlenen ve haksız fiil niteliğindeki tasarruflara ilişkindir.
    Hal böyle olunca,yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak tarafların tüm delillerinin toplanması,soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,16.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi