23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7842 Karar No: 2016/6339 Karar Tarihi: 23.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7842 Esas 2016/6339 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, işlemediği bir işle ilgili olarak şikayetçiyi dolandırarak yanıltmış ve haksız bir kazanç elde etmiştir. Sanığın bu eylemi dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır. TCK'nın 157/1, 62, 52/2, 53. maddeleri uyarınca sanık 10 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında belirtildiği gibi, adli para cezasının alt sınırının hapis cezasının alt sınırından düşük olması durumunda mutlaka adli para cezasının da alt sınırından tayin edilmesine gerek yoktur. Ancak, adli para cezasının alt sınırdan düşük olarak belirlenmesi için yeterli bir gerekçe sunulması gerekmektedir. Bu sebepten dolayı, sanığın adli para cezası alt sınırı 120 gün olarak belirlenmiş olduğundan, kararın bu kısmı bozularak alt sınırı olan 5 gün olarak düzeltilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 157/1, 62, 52/2, 53.
23. Ceza Dairesi 2015/7842 E. , 2016/6339 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK"nın 157/1, 62, 52/2, 53. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezası)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Şikayetçinin suç tarihinde Merter"de bulunan bir akaryakıt istasyonunda iken yanına gelen sanığın kendisine Pioneer markasına ait ambalaj kutusu içerisindeki malzemenin...marka LCD televizyon, 2 LCD ekranlı oto teybi olduğunu değerinin 4500 TL olmasına karşın ihtiyacı nedeniyle 1800 TL"ye satabileceğini söyleyip şikayetçiyi ikna etmeye çalıştığı, şikayetçi kutu içindeki eşyayı görmek istemesine karşın sanığın kutunun kapalı olmasından bahisle buna izin vermediği, neticeten şikayetçi ile 220.00 TL"ye anlaşarak kutu içerisinde esasen alçıdan yapılmış bulunan malzemeyi şikayetçiye vererek şikayetçiyi aldattığı ve böylece haksız menfaat temin ettiği iddia ve kabul olunan olayda; Sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas ilamı bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 GÜN", "100 GÜN" ve "2.000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.