16. Hukuk Dairesi 2014/21782 E. , 2015/7122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ...yi temsilen vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... vekili dava dilekçesinde; ... İlçesi, ... Köyünde bulunan, dilekçesinde sınırlarını belirttiği kadastro sırasında taşlık olarak tescil harici bırakılan yaklaşık 125.000 m2 yüzölçümündeki taşınmazı müvekkilinin imar ve ihya ederek zilyet ve tasarrufunda bulundurduğu iddiası ile taşınmazın müvekkili adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesi ile hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Kadastro Müdürlüğünün cevabi yazısında, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde kadastro çalışmalarının 09.02.1957 de tamamlandığı, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında “taşlık” olması nedeni ile tespit dışı bırakıldığı bildirilmiştir. Büyükşehir Belediye Başkanlığınca dava konusu taşınmazın 15.12.2006 tarihinde onaylanan nazım imar planı içerisinde kaldığı bildirilmiştir. Davacı, dava konusu taşınmazın imar ve ihyasını 1985 tarihinde tamamlayarak bu tarihten itibaren tarım arazisi olarak kullandığını ileri sürerek imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayalı olarak tescil isteğinde bulunmuştur. Böyle bir taşınmazın iktisap edilebilmesi için; 3402 sayılı Yasa"nın 14 ve 17. maddeleri uyarınca; emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesi ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi zorunludur. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar taşınmazın öncesinin taşlık olduğunu, davacının 1970"li yıllarda taşınmazdaki taşları temizlemeye başladığını, 10 yıl kadar temizleme işleminin devam ettiği ve taşınmazın 1985 yılında tarım arazisi haline getirilerek bu tarihten itibaren tarımsal amaçlı olarak kullanılmaya başladığını beyan etmişler, keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporunda da taşınmazın 25-30 yıl önce temizlenerek imar ve ihyasının tamamlandığı belirtilmiştir. Harita mühendisi bilirkişi raporunda ise 1975 ve 1994 tarihlerine ait 2 adet hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapılmış olup rapor imar ve ihyanın başlangıç ve tamamlanma tarihi konusunda bir veri içermemektedir. Mahkeme gerekçesinde dava konusu edilen taşınmaza komşu olan 36 parsel sayılı taşınmazın dava dosyasında 02.04.1988 tarihinde yapılan keşifte sınır tespiti sırasında mahalli bilirkişinin dava konusu taşınmaz yönünü kayalık, taşlık ve demirgirmez olarak göstermesi nedeni ile bu tarihte henüz imar-ihyanın başlamadığı kabul edilmiş, ancak dava konusu taşınmaz ile 36 parsel sayılı taşınmaz arasında fen bilirkişisi raporunda (B) harfi ile gösterilen ve dava konusu edilmeyen halen taşlık olup ekilip biçilmeyen alanın varlığı göz önünde bulundurulmamıştır. Bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların uzman fen bilirkişilerince stereoskopla incelenmesi gerekir. Stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görülmesi, taşınmazın çekim tarihindeki sınırlarının ve niteliğinin belirlenebilmesi, bu yolla ekilmeyen alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğrafları getirtilerek açıklandığı şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmamış; bilirkişi ve tanık sözleri sözü edilen delillerle denetlenmemiştir. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, öncelikle, taşınmazın imar planı kapsamına alındığı 2006 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususları özellikle irdelenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100.00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 02.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.