Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, çekişme konusu 41 parsel sayılı taşınmazın maliki olan oğlu F."in anılan taşınmazı satış suretiyle davalıya bedelsiz temlik ettiğini, F.in akıl hastası olup, bu durumun gizlenerek işlemin yapıldığını ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Davalı, satış bedelini F."e ödediğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, işlem tarihinde F.in fiil ehliyetine sahip olmadığı gerekçesiyle satış işleminin iptaline karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                  -KARAR-
Dava, ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, satışın iptaline karar verilmiş olup hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Niza konusu, 252 ada 41 parsel nolu taşınmaz tapuda F.A.adına paylı olarak kayıtlı iken 23.3.2005 tarihinde davalı R.satış suretiyle intikal ettirmiştir.
Davacı A.A."nın bu taşınmazla ilgili olarak kayda dayalı herhangi bir hakkı bulunmamakta ve satışı yapan F."in babası olup, yargılama aşamasında öldüğü anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, taraf ehliyeti, dava şartlarında olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmesi gerekli bir kuraldır.
Oysa davacı A.A."nın sözkonusu taşınmazda hiçbir hakkı bulunmadığı halde eldeki davayı açmasında taraf ehliyetinin bulunduğundan sözedilemez.Tapuda satış yapan F.in ehliyetsiz bulunup vesayet altına alınması durumunda yasal temsilcisi tarafından ve F.davada taraf gösterilmek suretiyle açılacak davada taraf teşkilinin davacı yönünden sağlanacağı kuşkusuzdur.
Eldeki davada ise vesayet altında bulunan kişi adına açılmış bir dava bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca taraf ehliyetinin (sıfatının) bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de isteğin tapu iptal tescil olduğu halde, sadece satışın iptaline karar verilmesi de doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün bu nedene hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.