Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7245
Karar No: 2022/3973
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7245 Esas 2022/3973 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7245 E.  ,  2022/3973 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 05.07.2018 tarih ve 2016/1271 E- 2018/690 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.07.2020 tarih ve 2018/2023 E- 2020/653 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup duruşma için belirlenen 24.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının hissedarı olduğu ABD'de kayıtlı "Sailing Maxi Co" adlı şirketin hisselerinin ve bu şirket adına kayıtlı BLACK BETTY isimli teknenin hisselerinin davacı alacaklıdan satın alınması amaçlı 22.05.2014 tarihli satış sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye dayalı olarak davalının avalist olduğu üç adet çeki dava dışı şahıs tarafından lehdar sıfatıyla davacı alacaklı namına keşide edildiğini, sıralı verilen çeklerin takip konusu çek haricindeki çeklerin aval veren davalı tarafca ödendiğini ancak takibe konu 30.09.2015 tarih ve 100.000 Euro bedelli çekle ilgili süre istendiğini ve muhataba ibraz edilmemesi talep edildiğini, çek muhataba ibraz edilmediğinden bu haliyle kambiyo senetlerine dayalı müraacat hakkının kaybedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmeye davalı taraf tanık olarak imza atmış olsa da yine sözleşme ile aynı tarihli Üsküdar 9. Noterliğinin 22.05.2014 tarih ve 17528 yevmiye sayılı vekaletnamesinde de görüleceği üzere, takip borçlularının sözleşme konusu teknenin hisselerini iktisap etme hususunda yetki aldıklarını, Sailing Maxi Co şirketinin ana sözleşmesinde yapılan değişiklikle takip borçlularının şirketin satış sözleşmesine uyarlı şekilde ortakları haline geldiğini, sözleşme tarihi itibariyle tekne ile ilgili işlemleri ikmal ettirmek üzere dava dışı şahsa vekaletname verdiklerini, çekin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, davalının temel ilişkide yer aldığını belirterek ödenmeyen 30.9.2015 tarihli çek için başlatılan icra takibine haksız yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe konu çekin süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmediği için hamilin avalist olan müvekkile müracaat hakkı bulunmadığını, müvekkilinin taraflar arasında adi yazılı şekilde düzenlenen 22.05.2014 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığını, davacının davasını dayandırdığı 22.05.2014 tarihli adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşmenin şekil şartı itibari ile geçerli olmadığını, müvekkilinin %25 şirket hissesini 28.05.2014 tarihli resmi sözleşme şartları çerçevesinde iktisap ettiğini, müvekkili ile davacı arasında yapılan ilk ve tek sözleşmenin 28.05.2014 tarihli resmi sözleşme olduğunu, sözleşmeden de açıkça anlaşılacağı üzere müvekkilinin bedelini ödeyerek şirkete ait hisseyi devraldığını ve devir nedeniyle herhangi bir borcu kalmadığını, HMK'nın 202 gereğince somut olayda tanık dinlenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, davacının dava dışı takip borçlusu ile akdettiği 22.5.2014 tarihli sözleşmede davalının tanık olduğu ancak bu sözleşmede takibe konu çeke yer verildiği ve akabinde davacının hissesinin %25'ni davalıya sattığı ve takibe konu çekte aval olan davalının kim için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumlu olacağı kuralı yanında süresinde ibraz edilmeyerek davacının kambiyo senetlerine dayalı müracaat hakkını kaybetmiş olduğu ancak sözleşme kapsamında tanzim edildiği açık ve tartışmasız olan bir adet çek yönünden davalının diğer çekler için ödemede bulunarak akdi ilişkinin de tarafı olduğunu kabul etmesi, dinlenen tanığın da davalının bu konumuna ve akdi ilişkinin tarafı olduğuna dair beyanları birlikte nazara alındığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davalı vekili, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, takibe konu süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek, taraflar arasındaki temel ilişki bakımından delil başlangıcı teşkil edecek olup davalının temel ilişkinin tarafı olduğu, dosyadaki mevcut 22.5.2014 tarihli sözleşmede taraf olmayan davalının aval verdiği çekin sözleşmede yer aldığı akabinde akdedilen ve davalının kabulünde olan 28.5.2014 tarihli sözleşme ile davacının Sailing Maxi Co. isimli şirketteki %50 oranındaki hisselerinin dava dışı Aziz Batal ve davalı ... tarafından birlikte alındığı, bu iddianın davalının kabulünde olan 28.05.2014 tarihli belge ve davacı tarafından verilen ve davalıya hisse devrine ilişkin 22.05.2014 tarihli vekaletname ile desteklendiği, davalının, dava konusu çekin verilmesine neden olan temel ilişkinin tarafı olduğu, temel ilişkideki borçtan sorumlu olduğunun kanıtlanmış olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Davalı vekili, kararı temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 16.833,98 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    İstanbul 23. İcra Md. 2016/20629 esas sayılı genel haciz yolu ile icra takibine ilişkin dosyada takip dayanağı 30.09.2015 tarih ve 100.000 Euro bedelli çekin keşidecisi, hakkındaki takip kesinleşen ..., avalisti ise davalı olup, çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle davalının avalist olmaktan kaynaklanan sorumluluğu kalmamıştır.
    6102 sayılı TTK 818/f-1 maddesi delaletiyle TTK 732 maddesi gereğince süresinde muhatap bankaya ibraz edilmeyen çeke dayalı olarak keşidecinin sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan sorumluluğu devam etmekle birlikte, aval, keşidecinin sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan sorumluluğunu kapsamamaktadır.Bu nedenle davalının sebepsiz zenginleşmeden
    doğan bir borcu söz konusu değildir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı, davalının aynı zamanda temel borç ilişkisinin de tarafı olduğunu iddia ederken 22.05.2014 tarihli sözleşme, aynı tarihli vekaletname, satış senedi başlıklı 28.05.2014 tarihli tercüme belge, değişiklik belgesi ve tanık beyanına dayanmış olup takip dayanağı belgenin temel ilişkinin ispatında esas alınması mümkün değildir.
    Davanın niteliği ve miktarı itibariyle iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğinden, davada hukuki menfaati bulunan ve takip dayanağı belgenin keşidecisi ve aleyhindeki takip kesinleşen ...'ın beyanlarının da hukuki bir değeri bulunmamaktadır.
    Bu halde iddianın ispatı yönünden davacının diğer yazılı delillerinin değerlendirilmesi gerekmektedir ki 22.05.2014 tanzim tarihli sözleşme davalı tarafından tanık sıfatıyla imzalanmış olup, sözleşme içeriğinden davacının, şirket ve teknedeki %50 hissesinin 250.000.00 Euro karşılığında keşidecisi ..., avalisti davalı olan takibe mesnet çek ve diğer 2 adet çek ile ...'a devredildiği, 22.05.2014 tarihli sözleşme ile davalının gerek şirkette, gerekse teknede hisse devralmadığı görülmektedir.
    Takip dayanağı çek dışındaki 150.000. USD bedelli 2 adet çekin keşideci ve avalist tarafından ödendiği davacının da kabulündedir.
    22.05.2014 tarihli sözleşme ile aynı gün düzenlenen vekaletname ile şirket ve teknenin davacı adına kayıtlı %25 hissesinin satış işlemlerinin gerçekleştirilmesi için 3. kişilere vekaletname verilmiş olup 28.05.2014 tarihli satış senedi ile vekil ... Yavuz tarafından 125.000,00 Euro'nun alındığı kabul edilerek davacıya ait %50 hissenin 1/2'si ...'a, 1/2'si de davalıya devredilmiştir.
    Gerek vekaletnamede, gerek 28.05.2014 tarihli satış senedinde ve gerekse tercüme değişiklik belgesinde, davalının devraldığı %25 hisse nedeniyle borçlu olduğuna ilişkin hiçbir açıklık yoktur.
    Bu halde davalının avalisti olduğu ancak muhatap bankaya süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle eldeki itirazın iptali davasında hukuken bir değer taşımayan takip dayanağı belgenin davalıya devredilen %25 hisse bedeli yönünden delil niteliği taşımamasına, davacının dayandığı diğer yazılı delillerden %25 hisse bedelinin ödenmediği ve davalının borçlu olduğu sonucunun çıkarılamayacak olmasına, davacının iddiasının yazılı delillerle kanıtlanamamış bulunmasına göre davalının temyiz isteminin kabulü ile dava red edilmek üzere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi