Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmaza  davalının ikamet olarak kullanmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar  verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı tahliye ettiğini belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,  davanın reddine ilişkin verilen karar, Dairece “… davalının dava konusu yerde oturmasının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmadığı, ancak ecrimisil yönünden davalının 17.9.1999  tarihinde taşınmazı tahliye ettiği savunması da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği…” gerekçeleri ile bozulmuş olup, mahkemece direnme kararı verilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca, yerel mahkeme kararının Daire bozması yönünde bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar  verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. 
                                          -KARAR-
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak kurulan hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, çekişme konusu taşınmazın dava tarihi olan 22.3.2000 tarihinden önce davalı tarafından boşaltıldığı ve elatmadan kaynaklanan haksız fiile dava tarihinden önce son verildiği sabit olup, elatmanın önlenmesi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere konusu kalmayan talep hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına” biçimde karar verilmesi doğru değildir.
Diğer taraftan, davacı 1.11.1997 - 31.12.1999  tarihleri arasında tahakkuk edecek ecrimisile hükmedilmesini talep etmiş, daha önce yapılan bozma kararında ecrimisilin 1.11.1997 ile davalının taşınmazı tahliye ettiği 17.9.1999 tarihleri arasında hüküm altına alınması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyulmasına rağmen bu tarihler arasında değil davacı tarafından talep edilen tarihleri için ecrimisile hükmedilmiş ve mahkemece uyulan bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir. Bozma kararına uyan mahkemenin orada işaret edilen hususlar doğultusunda işlem yapması, usulü kazanılmış hak kuralının bir gereğidir.
O halde, tarafların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda belirtilen hususlara hasren hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.