Esas No: 2020/8524
Karar No: 2022/3993
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/8524 Esas 2022/3993 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, davacının VA markalarının, davalının VA Tohum ve VA Seeds markaları ile benzerliği olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermişti. Ancak Daire, davacı markasının şekil markası olarak tescillendiğini ve markalar arasında görsel açıdan ayırt ediciliği sağlayacak ölçüde farklılık bulunduğunu belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini vurguladı. Kararında, harf ve kısaltma markalarının koruma düzeyinin düşük tutulması gerektiği ifade edildi. Karara göre, davalının VA Tohum ve VA Seeds markaları hükümsüz kılınmamalıdır. Kanun maddeleri olarak, davacının isteği doğrultusunda 556 sayılı KHK'nın 8/1 (b) ve 8/4 maddeleri uyarınca hükümsüzlük istendiği belirtilirken, davanın kabulüne ilişkin gerekçede ise 556 sayılı KHK'nın 42. maddesi ifade edildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Bursa 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21.11.2017 tarih ve 2016/343 E- 2017/495 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 27.10.2020 tarih ve 2018/1603 E- 2020/1077 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı adına tescilli VA markalarının müvekkilinin VA markaları ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu ve seri marka izlenimi yaratarak halk tarafından karıştırılmaya sebebiyet verdiğini, iltibasın önlenmesi için 556 sayılı KHK m.8/1 (b) ve 8/4' de düzenlemelerin olduğunu, davalı markalarında yer alan ''seeds'' ve ''tohum'' ibarelerinin tali unsur olarak kullanıldığını ve bu unsurların markada tanımlayıcı olarak yer aldıklarını, markalar arasında işitsel benzerliğin dahi karıştırılma ihtimali için yeterli olduğunu, ortalama tüketicilerin sözcüklerin başlangıç kısmına daha fazla dikkat ettiklerini, müvekkiline ait VA markasının davalının “VA Tohum” ve “VA Seeds” markalarında kombine halinde kullanıldığını, davalı tarafa ait 2013/17139 sayılı markaya karşı itirazlarının kabul edilip davalı başvurusunun reddedildiğini, davalı markalarının müvekkili markasının tescilli olduğu birebir aynı, aynı tür veya ilişkili mallar için tescil ettirildiğini, davalı markalarının ilk kez 2005 yılında müvekkilinin tescil ettirdiği VA markalarının devamı ve serisi biçiminde algı yaratacağını, dolayısıyla ihtilafta 556 sayılı KHK m8/1(b)' nin aradığı benzerlik şartının gerçekleştiğini, dava konusu 2014/06539 ve 2014/94056 numaralı markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tohum sektöründe faaliyet gösteren ve çok hızlı büyüyen bir firma olduğunu, firmanın kurucusu Vedat Alacalı'nın adı ve soyadından hareketle markalarının yaratıldığını, müvekkilinin hükümsüzlüğe konu bu iki markasının reddedilen markasından farklı olduğunu, davacının hükümsüzlüğe konu markalarına yaptıkları itirazın TPMK YİDK kararı ile reddedildiğini, TPMK de 20 adet V ve A harfinin kullanıldığı marka bulunduğunu, tohum piyasasında yer almayan markaya benzeyerek haksız bir şekilde rekabete yol açacaklarını düşünmenin hayatın olağan akışına uygun olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait 2012/81757 numaralı VA markası ile davalıya ait 2014/06539 ve 2014/94056 numaralı VA markalarının aynı veya benzer olup olmadığına dair yapılan karşılaştırmalar sonucunda, taraf markalarının ayırt edilmeyecek derecede benzer olduğu, davacıya ait VA markası ile davalıya ait “VA tohum” ve “VA seeds” markalarının iltibas oluşturduğu, KHK 42. maddesi uyarınca hükümsüz kılınması şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, 556 sayılı KHK'nın 42. maddesi kapsamında hükümsüzlük şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacının hükümsüzlüğe gerekçe markası “Vᴧ” unsurlu şekil markasından, davalının hükümsüzlük istenen markaları ise “VA TOHUM + yaprak” ve “Va seeds + yaprak şekli” unsurlu kırmızı, siyah ve yeşil renklerden oluşan kombinasyon markası olduğu, davacı adına tescilli markanın "şekil markası" olarak korunmasının talep edildiği ve "şekil markası olarak tescil olunduğu," bu nedenle markalar arasında kavramsal ve işitsel benzerlik bulunmadığı, görsel açıdan da markalar arasında ayırt ediciliği sağlayacak ölçüde farklılık bulunduğu, mahkemenin kabulünde olduğu gibi davacı markasının harf ya da sözcük markası olarak görülemeyeceği, bir an için “V” harfinin markada yer aldığının kabulü halinde ise, alfabedeki sınırlı sayıdaki harfin varlığı nedeniyle, kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmadığı takdirde, ek unsur olmaksızın yalın olarak harflerin KHK’nın 7/1-a, 5 m. anlamında somut ayırt edicilikten yoksun olduğu kabul edilmelidir. Dairemizin yerleşik içtihatları doğrultusunda, harflerin de bir takım ek unsurlarla veya kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmak suretiyle marka olarak tescili mümkün ise de gerek harf markalarının, gerekse bir takım harflerden oluşan kısaltma markalarının koruma düzeyinin düşük tutulması gerekir. Anılan nedenlerle Mahkemece, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığının kabulüyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış hükmün temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.