12. Ceza Dairesi 2017/9721 E. , 2021/846 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında;
2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK’nın 62/1, 53. maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet ve CMK’nın 231. maddesi uyarınca ayrı ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılması
2- Sanık ... hakkında;
2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK’nın 62/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
3- Sanık ... hakkında;
CMK’nın 223/2-b maddesi uyarınca beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile sanık ... hakkında verilen beraate ilişkin hüküm katılan vekili, sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında kurulan hükme yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde; Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, aynı Kanunun 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda mercide yanılmanın başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağı nazara alınarak, katılan vekilinin temyiz isteminin itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi suretiyle, CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca gereği merciince yapılmak üzere dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2- Sanık ... hakkında kurulan beraat kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ise;
Suç tarihinde sanığın diğer sanıklara kazılacak yeri gösterdiği iddiasıyla kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptığından bahisle açılan kamu davasında; olay tutanağına göre sanığın kazı yaparken suçüstü yakalanmadığı ve olay yerinde bulunmadığı, sanığın aşamalardaki savunmalarında kazılacak herhangi bir yer göstermediğini belirterek atılı suçlamayı kabul etmediği, bu yöndeki savunmasının diğer sanıkların beyanlarıyla da doğrulandığı, sanık ...’ın beyanında sanık ...’ün yeri bilmediğini söyleyerek yanlarından ayrıldığını belirttiği, diğer sanık ... tanık beyanlarında da sanık ...’ün kazı yapılacak yeri gösterdiğine dair bir ifadenin bulunmadığı dikkate alınarak sanığın savunmasının aksine diğer sanıklara kazı yapılacak yeri göstermek suretiyle suça iştirak ettiğine dair mahkumiyete yeterli kesin, net delil elde edilemediği dikkate alınarak sanık hakkında verilen beraat kararında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya kapsamında; sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmadığının belirlenmesi karşısında, sanık hakkında CMK"nın 223/2-e maddesi gereğince beraat hükmü tesisi yerine, aynı maddenin 223/2-b maddesi gereğince beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1. nolu bendindeki “sanığın üzerine atılı suçu işlemediğinin sabit olması neticesinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 223/2-b maddesince” ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine “yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
3- Sanık ... ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
Suç tarihinde sanığın diğer sanıklarla birlikte kültür varlığı bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptığından bahisle açılan kamu davası ile ilgili olarak; olay tutanağına göre sanığın kepçe ile kazı yaparken suçüstü yakalandığı, yapılan incelemede 2 metre derinliğinde yeni kazılmış alanın bulunduğu, kazıdan çıkan toprak yığının içerisinde taş sütunun bulunduğunun belirtildiği, Eskişehir İl Kültür Turizm Müdürlüğü tarafından gönderilen cevabi yazıda suça konu yerin Eskişehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 24/11/2006 tarih ve 1608 sayılı kararı ile 1.derece Arkeolojik sit olarak tescil edildiğinin bildirildiği dikkate alınarak sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın atılı suçu işlemediğine, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine, beraat kararı verilmesi, aksi halde lehe hükümlerinin uygulanması gerektiğine, katılan vekilinin cezanın üst sınırdan belirlenmesi ve takdiri indirim maddesinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas olabilecek Eskişehir 2. İcra Ceza Mahkemesinin 28.05.2013 tarih ve 2013/77 Esas, 2013/419 Karar sayılı ilamının 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 337/a maddesi kapsamında "ticareti usulüne aykırı terk etmek" suçuna ilişkin olduğu, bu suçun 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 354. maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerine tabi olduğu, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesinin 3. fıkrasında “Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olsa bile, etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” şeklinde düzenlenen “...etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar...” kısmının madde metninden çıkartılarak, etkin pişmanlık hükümlerine tabi suçların da uzlaştırma kapsamına alındığı ve böylece sanığın tekerrüre esas ilamında yer alan "ticareti usulüne aykırı terk etmek" suçunun uzlaştırma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; TCK"nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın tekerrüre esas ilamına ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak, sonucuna göre TCK"nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 28/01/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.