Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/931
Karar No: 2020/4233
Karar Tarihi: 01.07.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/931 Esas 2020/4233 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2020/931 E.  ,  2020/4233 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.11.2005, birleştirilen davada 21.11.2005 günlerinde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil, ıslah ile tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl ve birleştirilen davanın reddine, asli müdahillerin davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 30.01.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve asli müdahiller vekili tarafından ayrı ayrı istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl ve birleştirilen davada davacı şirket; .../... Köyü 250 parsel numaralı taşınmazda inşa edilecek villaların yapılıp, pazarlanması için davalı ... ... ile kendi adına asaleten diğer davalıları da temsilen 09.09.2002 tarihli prensip anlaşması imzalandığını belirterek bu anlaşma uyarınca tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş, 10.03.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı ... ...’e gönderilen 500.000 İngiliz Sterlininin yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
    Asli müdahale talebinde bulunanlar 250 parselde 6, 11, 13, 16, 19, 20 No’lu bağımsız bölümlerin bedellerini ... Ltd. Şti. aracılığı ile davalı ... ... hesabına havale edilmek suretiyle ödendiği belirtilerek ödemiş oldukları bedellerin faizi ile tahsilini talep etmişlerdir.
    Davalılar, 09.09.2002 tarihli prensip anlaşmasının davacı şirkete mülkiyet aktarımı isteminde bulunma hakkı vermeyeceğini, bu anlaşmaya göre davacı şirketin inşaat masrafı olarak, 13.12.2002 ila 17.10.2005 tarihlerinde davalı ... hesabına gönderdiği toplam 561.821 İngiliz Sterlini havale tutarına bir itirazlarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece ilk hükümde, mülkiyet aktarımına ilişkin asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün davacı ve asli müdahiller vekilleri tarafından temyizi üzerine Dairemizce; ""... somut olaya döndüğümüzde; davacı usulüne uygun 10.03.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile netice-i talebini arttırarak tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmazın satın alınması ve üzerine inşaatlar yapılması amacı ile davalı ... ...’e yapılan havale tutarından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500.000 İngiliz Sterlininin yasal faizi ile tahsilini istemiştir. Mahkemece ıslah dilekçesi çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre tazminat istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu istem hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
    Asli müdahalede bulunanlar bu taleplerini, harcını ödemek suretiyle mahkemeye verilen dilekçeleri ile ileri sürdüklerinden, muayyen bir şey üzerinde hak iddiasında bulundukları sabittir.
    Mahkemece, asli müdahale isteklerinin kabulü ile istemlerinin esası hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken asli müdahale talebinin ara kararıyla reddedilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple de kararın bozulması gerekmiştir."" gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu ikinci hükümde; mülkiyet aktarımına ilişkin asıl ve birleştirilen davanın reddine, asli müdahillerin davasının kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün davalılar vekili ve asli müdahiller vekillerince temyizi üzerine Dairemizce; ""... somut olaya gelince; asli müdahillerin dayandıkları adi yazılı sözleşmelerin tarafı ... Ltd. şirketidir ve davalılar bu sözlşemelerde taraf değildir. Her ne kadar dosya içeriğinden davalı ..."in ... Ltd.Şirketinde yönetici müdür olduğu anlaşılmakta ise de dava konusu villalar davacılara dava dışı ... Ltd. Şti. tarafından satıldığı başka bir ifade ile davalıların bu sözleşmelerde taraf olmadıkları görülmektedir.
    Mahkemece asli müdahillerin ... Ltd. Şti ile yaptığı sözleşmeler ve ödemeler incelenerek ... Ltd. Şti"nin asli müdahillerin taleplerini kabul beyanları da dikkate alınarak belirlenecek tazminat tutarının ... Ltd. Şti"den tahsiline karar verilmesi gerekirken, aralarında akdi bir ilişki bulunmayan davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir."" gerekçesiyle bozulmuş, davacı ve asli müdahiller vekillerinin karar düzeltme istemlerinin de reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu; asıl ve birleştirilen davanın reddine asli müdahillerin davalarının ise ... Ltd. Şti yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı şirket temsilcisi ve asli müdahiller vekili ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
    Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması geçerlilik koşuludur (743 Sayılı Kanunun 634. ; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu m. 706; Borçlar Kanunu m. 213; Tapu Kanunu m. 26; 1512 sayılı Noterlik Kanunu m. 60). Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak Kanunun öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Yasa hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir; burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle doğrudan göz önünde tutulur.
    Somut olayda; dava konusu 250 parsel numaralı taşınmazda inşa edilecek villaların yapılıp, pazarlanması için davacı şirket ile davalılardan ... ... arasında 09.09.2002 tarihli prensip anlaşması imzalanmış, davacı şirket tarafından ... ..."e bir kısım ödemeler yapılmıştır. Asli müdahale talebinde bulunanlar ise; 250 parselde 6, 11, 13, 16, 19, 20 no’lu bağımsız bölümlerin bedellerini ... Ltd. Şti. aracılığı ile davalı ... ... hesabına havale edilmek suretiyle ödediklerini iddia ederek davaya müdahale talebinde bulunmuşlardır.
    Taraflar arasındaki ( davacı şirket ile davalı ... ..., davacı şirket ile asli müdahale talebinde bulunananlar) sözleşmeler TMK"nın 706, BK"nın 213 (TBK"nın 237), Tapu Kanunu"nun 26 ve Noterlik Kanunu"nun 60 ve 89. maddeleri uyarınca resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğundan mahkemece tescile ilişkin taleplerin reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Ne var ki taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebileceklerdir. Davalılardan ... ... kendisine davacı şirket tarafından yapılan ödemeler nedeniyle ve sözleşme ifa ile sonuçlanmadığından sebepsiz zenginleşmiş bulunmaktadır. Her ne kadar davalı ... ..."e yapılan ödemeler davacı şirket tarafından yapılmış, asli müdahillerin dayandıkları adi yazılı sözleşmelerin tarafı ... Ltd. Şirketi olup davalı ... ... bu sözleşmelerde taraf değilse de davacı şirket yargılama sırasında davalı ... ..."e yaptıkları ödemeler için alacak taleplerinden asli müdahalede bulunanlar lehine feragat ettiklerini bildirmiştir.
    Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125/2. maddesinde; Davanın açılmasında sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.”, hükmüne yer verilmiştir.
    Taraflardan birinin, dava sırasında dava konusunu başkasına devretmesi halinde, artık dava konusu üzerinde bir tasarruf yetkisi kalmaz. Başka bir deyimle, dava konusunu devreden tarafın, artık o davada taraf sıfatı kalmaz. Bu nedenle, dava konusunu başkasına devretmiş olan tarafın, o davaya taraf sıfatıyla devam etmesine veya kendisine karşı o davya devam edilmesine imkan yoktur. (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku, Ekim 2016 s.568)
    Davacı vekilinin 16.06.2016 tarihli dilekçesindeki ve duruşmalardaki beyanlarım Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125/2. Maddesinde belirtilen dava konusunun devri niteliğindedir.
    O halde mahkemece yapılacak iş; geçersiz sözleşmeler nedeniyle davacı şirketin davalılardan ... ..."e yaptığı ödemelerin tespit edilmesi, asli müdahillerin ... Ltd. Şti ile yaptığı sözleşmeler gereği yaptıkları ödemelerin ayrı ayrı tespit edilmesi, asli müdahillerin alacak tutarı kadar davacı şirketin davalılardan ... ..."e yaptığı ödemeler nedeniyle belirlenecek tutar kapsamında kalmak şartıyla asli müdahillerin tazminat talepleri hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve asli müdahiller vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi