(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2021/3279 E. , 2021/5157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 126 ada 9 parsel sayılı 8.652,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hükmen davalı ... ve müşterekleri adına verasette iştiraken tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın 1/3 payının tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, ... Kadastro Mahkemesi’nin 1996/116 Esas, 2009/13 Karar sayılı ilamının bu dosya yönünden kesin hüküm teşkil edeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. 6100 sayılı HMK"nın 303/1. maddesi gereğince “Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir.” ... Kadastro Mahkemesi’nin 1996/116 Esas, 2009/13 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı ... tarafından, çekişmeli taşınmazın müşterek muris ...’dan intikal ettiğini ve terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, ... terekesi adına tescili istemiyle dava açıldığı, yargılama sonunda mahkemece, feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği ve anılan kararın 04.05.2010 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Temyize konu dosyada ise; davacı ..., yukarıda sözü edilen dosyada dava konusu olup hükmen kesinleşen taşınmaz hakkında, müşterek muristen geldiğini ve mirasçılar arasında yapılan taksimle taşınmazın 1/3 payının kendisine isabet ettiğini ileri sürerek dava açmıştır. Dolayısıyla her iki davanın tarafları ve konusu aynı olmakla birlikte, her iki davanın sebebinin aynı olduğundan söz edilmesi mümkün bulunmadığından, Kadastro Mahkemesi ilamının bu davada kesin hüküm teşkil ettiğinden söz edilemez. Öte yandan, dava; tapu iptali ve tescil istemine yönelik olup, tapu iptali ve tescil davalarında husumetin tapu maliklerine, tapu maliklerinin ölü olması halinde ise mirasçılarına yöneltilmesi ve tüm mirasçıların davada yer alması zorunludur. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartı olup, bu koşul yerine getirilmeden işin esasına girilemez. Kamu düzenine ilişkin bu hususun yargılamanın her safhasında Mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir. Ne var ki, eldeki davada tapu kayıt maliklerinden ...’un mirasçılarından ..., ... ve ...’un davada taraf olarak yer almadıkları anlaşılmaktadır. Bu haliyle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını kayıt maliklerinden ...’un mirasçılarından ..., ... ve ...’a yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde, anılan mirasçılardan davaya ilişkin savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı ve bundan sonra işin esasına girilip tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanıp birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin, yöntemince taraf teşkili sağlanmadan ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.