Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/5647
Karar No: 2008/7409

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/5647 Esas 2008/7409 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, komşu taşınmazdan yapılan tecavüzleri gerekçe göstererek elatmanın önlenmesi ve yapıların yıkımına karar verilmesi için dava açmışlardır. Davalı ise yapıların kendisine ait taşınmazda yıllar önce yapıldığını ve tecavüzün imar uygulaması sonucu meydana geldiğini savunarak davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalının müdahale ettiğini kabul ederek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak temyiz eden davalı tarafından yapılan itirazlar kabul edilmiş, karar bozulmuştur.
Kararda özellikle vurgulanan nokta, yapıların imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörüsüdür. Ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasalar ile kısıtlanmıştır. 3194 Sayılı İmar Yasası'nın 18. maddesi de benzer şekilde hüküm getirmektedir. Yasal ayrıcalıklar dışında, ayrılmaz parçanın mülkiyeti arza bağlıdır.
Kanun maddeleri:
- 684. madde (M.K.): Ayrılmaz parçanın mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır.
- 2981 Sayılı Yasa'nın 3290 sayılı Yasa ile değişik 10/c maddesi: Bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak
1. Hukuk Dairesi         2008/5647 E.  ,  2008/7409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KIRŞEHİR 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/03/2008
    NUMARASI : 2007/337-2008/58

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar,kayden maliki bulundukları 4 parsel sayılı taşınmaza davalının komşu 5 parsel sayılı taşınmazdan taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine ve tecavüzlü yapıların yıkımına karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı,dava konusu taşınmazdaki yapıları yıllar önce kendi taşınmazına yaptığını,tecavüzün imar uygulaması sonucu meydana geldiğini belirtip davanın reddini,taşan kısmın bedeli karşılığında adına tesciline karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece,çekişme konusu taşınmaza davalının taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiği, yıkımın fahiş zarar doğurmayacağı,müdahale nedeniyle davacılar binasının iskanının alınamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
                                                                                   -KARAR-
    Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.
    Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazda davacıların kat irtifaklı bağımsız bölüm malikleri oldukları,davalının ise komşu 5 parsel maliki bulunduğu,5 parsel sayılı taşınmazın imar suretiyle tescil edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere;Yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus M.K.nun 684. maddesinde açıkca vurgulanmıştır. Nevarki, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı yasanın l605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3l94 sayılı imar yasasının l8. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş bazı durumlarda yapı, üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı sağlanmıştır.
    Öte yandan, zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır.
    298l sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik l0/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.
    Gerçekten bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur.
    Somut olaya gelince; çekişme konusu 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tescil sebebinin imar olduğu,davalının 4 parsele tecavüzünün imar uygulaması sonucu oluştuğunu savunduğu görülmektedir.
    O halde,bu hususun incelenmesi ve 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesinin uygulama olanağının bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilke ve olgulara göre araştırma yapılması,taraf kayıtlarının ilk tedavüllerinden itibaren getirtilmesi,deliller toplandıktan sonra uzman bilirkişiler aracılığıyla mahallinde uygulama yapılması,taşkınlığın imar uygulaması sonucu meydana gelip gelmediğinin belirlenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K."nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin hacrın temyiz edene geri verilmesine,12.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi