2. Ceza Dairesi Esas No: 2009/26953 Karar No: 2011/1688 Karar Tarihi: 02.02.2011
Elektrik hırsızlığı - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/26953 Esas 2011/1688 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararında, sanığın elektrik hırsızlığı suçundan kaynaklı olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinin reddedildiği belirtiliyor. Sanığın geçmişte kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunduğu için geri bırakma şartları oluşmadığından bu talebin kabul edilemeyeceği ifade ediliyor. Ancak, suçun işlendiği dönemde yürürlükte olan 765 Sayılı TCK kanununun uygulanması gerektiği ve bu şekilde bir karar verilmeden önce ilgili kanun maddelerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Sonuçları karşılaştırıldıktan sonra lehe olan kanunların belirlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Detaylı açıklama için 5237 sayılı TCK’nun 7. maddesi ve 5252 sayılı kanunun 9. maddesine de atıfta bulunuluyor.
2. Ceza Dairesi 2009/26953 E. , 2011/1688 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2007/230597 MAHKEMESİ : Mersin 7. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 18/06/2007 NUMARASI : 2007/1030 SUÇ : Elektrik hırsızlığı
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin a bendinde yazılı “ kasıtlı bir suçtan mahkum olmama ” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın üzerine atılı suçun tarihi itibariyle 765 Sayılı TCK’nun yürürlükte bulunduğu dönemde işlendiği gözetilerek, 5237 sayılı TCK.nun 7. ve 5252 sayılı kanunun 9.maddeleri uyarınca sanığın eyleminin uyduğu kabul edilen 765 sayılı TCK.nu ile 5237 sayılı TCK.nun ilgili tüm hükümleri olaya ayrı ayrı uygulanmak suretiyle sonuçların belirlenmesi, bu şekilde bulunan sonuç cezaların karşılaştırılması ve sonuca göre lehe olan kanunların belirlenmesi gerekirken açıklanan şekilde ve denetime olanak verecek biçimde değerlendirme yapılmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), 02.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.