Esas No: 2021/564
Karar No: 2022/3998
Karar Tarihi: 24.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/564 Esas 2022/3998 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, bir icra takibi sırasında senedin murisi olarak görünen kişinin akıl sağlığı sorunları nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebiyle açılmıştır. İlgili Adli Tıp raporu da göz önüne alınarak mahkeme, davacı murisin fiil ehliyetinin bulunmadığına ve dolayısıyla da mirasçısının da sorumlu olmadığına karar vermiştir. Bankanın kötü niyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmeyeceği belirtilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiş ancak hiçbir itiraz kabul edilmemiştir.
Kanun maddeleri:
- TMK 14 ve devamı maddeleri: Ayırt etme gücü bulunmayanların fiil ehliyeti bulunmadığı, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça kendi işlemleri ile borç altına giremeyecekleri gibi hükümleri içermektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 18.12.2019 tarih ve 2019/404 E. - 2019/1368 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin murisi olan ...'ya karşı başlatılan icra takibinin murisin vefatı üzerine müvekkiline yöneltildiğini, davaya konu icra takibindeki senedin muris tarafından imzalanmasına rağmen senedin düzenlenme tarihinde murisin akli dengesinin yerinde olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin davaya konu senet sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, senedin imzalandığı tarihte murisin herhangi bir rahatsızlığının bulunup bulunmadığının dışardan anlaşılamadığını, işlem ehliyeti yönünden şüphe duyulması halinde rapor isteyeceklerini, müvekkili bankanın iyiniyetli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve tüm dosya kapsamına göre; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 15/10/2012 tarih 3784 karar nolu raporda; ...'nın 03/12/2009 ve 02/12/2009 tarihlerinde, fiil ehliyetine haiz olmadığı, TMK 14 ve devamı maddeleri uyarınca; ayırt etme gücü bulunmayanların küçüklerin ve kısıtlıların fiil ehliyetinin bulunmadığı, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiillerinin hukuki sonuç doğurmayacağı, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça kendi işlemleri ile borç altına giremeyecekleri, takibe ve davaya konu bonodaki imzalarından dolayı davacı murisi ...'nın fiil ehliyeti bulunmadığından sorumluluğun doğmayacağı, mirasçı davacının da sorumlu olmayacağı, davalı bankanın, işlem tarihi itibariyle davalının fiil ehliyetine haiz olup olmadığını, bilecek durumda bulunmadığı, bu yönde dosyada herhangi bir delil ve belge sunulmadığı gibi bankanın kötü niyeti ispat edilemediğinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığı gerekçeleriyle kesinleşen hükümler yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve davalı bankanın harç muafiyeti bulunmadığından bankadan karar ve ilam harcı alınmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 26.806,55 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.