213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/21030 Esas 2016/316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/21030
Karar No: 2016/316
Karar Tarihi: 13.01.2016

213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/21030 Esas 2016/316 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel Mahkeme tarafından 213 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edilen sanığın temyiz başvurusu değerlendirilmiştir. Dosyada, vergi suçu ve inceleme raporlarında sanığın yetkilisi olduğu şirketin faaliyetine devam ettiğinin belirtilmesi sebebiyle, sanığın beraati yerine Mahkumiyetine karar verilmesi bozulmuştur. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinde öngörülen hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir ancak bu madde bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle yeniden değerlendirme zorunlu kılınmıştır. Kararın detaylarına göre, mahkemenin 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığına değinilmiştir. Sonuç olarak, Mahkeme kararı BOZULMUŞ ve yargılama bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 139/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. madd
19. Ceza Dairesi         2015/21030 E.  ,  2016/316 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Her ne kadar kolluk makamının, 14.08.2012 tarihinde tutmuş olduğu tutanak içeriğinde ""şirketin yaklaşık 2 yıldır faaliyet göstermediği"" belirtilmiş ve mahkeme de bu hususa dayanarak şirketin faal olmadığını kabul etmiş ise de; dosyada mevcut vergi suçu ve inceleme raporlarında sanığın yetkilisi olduğu şirketin faaliyetine devam ettiğinin belirtilmesi, defter ve belgelerin ibrazı için çıkartılan yazının işyeri adresinde sanığın vekiline 01.04.2010 günü tebliğ edilmiş olması sebebiyle faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    2-Kabule göre de;
    Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.