19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/21029 Karar No: 2016/315 Karar Tarihi: 13.01.2016
213 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/21029 Esas 2016/315 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, vergi inceleme raporlarında faaliyetine devam ettiği belirtilen bir vergi suçu işlemekle suçlanmış ve mahkum edilmiştir. Temyiz duruşmasında, sanığın faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan dönemde önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığına dikkat çekilmiş ve yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin madde ve bendin zarar kavramının sadece maddi zararları kapsadığı açıklanarak, sanık hakkında hüküm açıklanmasının geri bırakılmamasına karar verilmiştir. Hükümlü, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işleme veya yükümlülüklere uymama halinde cezasının tamamen infaz kurumunda çektirileceği belirtilerek, infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi edilmiştir. Son olarak, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 139/2. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 51/7. maddesi, ve TCK'nın 53
19. Ceza Dairesi 2015/21029 E. , 2016/315 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 Sayılı Kanuna Aykırılık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Dosyada mevcut vergi suçu ve vergi inceleme raporlarında sanığın faaliyetine devam ettiğinin belirtilmesi, defter ve belgelerin ibrazı için çıkartılan yazının işyeri adresinde bizzat tebliğ edilmiş olması sebebiyle faaliyetini sürdürdüğü anlaşılan sanığa 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 139/2. maddesinde öngörülen istisnalardan birinin varlığı önceden belirlenmeden yapılan tebligatın hukuki geçerliliği bulunmadığı cihetle, yüklenen suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Kabule göre ise; a- Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03.02.2009 gün ve ...sayılı kararında açıklandığı üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 231/6-c madde ve bendinde işaret olunan, zarar kavramının kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenebilir, ölçülebilir maddi zararlara ilişkin olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, zarar koşulunun ancak zarar suçlarında dikkate alınması gereken bir unsur olduğu, defter ve belge ibraz etmeme suçunda anılan maddenin aradığı anlamda somut bir zarardan söz edilemeyeceği dikkate alındığında; engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında katılan kurumun zararının giderilmediğinden bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, b- 5237 sayılı TCK"nın 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece "denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanığın ertelenen cezasının tamamen infaz kurumunda çektirilmesine" karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi, c-Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK"nın 53/4. maddesine aykırı olarak aynı maddenin birinci fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilmesi, d- Suç tarihinin isteme yazısının tebliğinden sonraki 15. günden sonraki gün olduğunun gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.