15. Ceza Dairesi 2016/2162 E. , 2017/8332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- TCK"nın 204/1, 62 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4 ve 53/1-2-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hakkında beraat hükmü verilen ve temyiz incelemesi dışında olan ..."ın, ... A.Ş. ... şubesi nezdindeki.... nolu çek hesabından almış olduğu çeklerden .... seri nolu olanını boş vaziyette sanık ..."a verdiği, ....Gayrimenkul Yat. İnş. Tic. ve San. A.Ş"nin yetkilisi olan sanığın, kendisine boş olarak verilen söz konusu çek yaprağını kendi şirketi lehine 15.000 TL bedelle ve sahte .... imzası ile düzenleyip, yetkilisi olduğu şirketin kaşesi ile ciro ettiği, daha sonra da katılan şirketten almış olduğu dekorasyon malzemesi karşılığında çeki kendi adıyla ciro ederek katılan şirket yetkilisi ..."ye verdiği, çekin verilmesinden sonra ...."ın bankaya müracaat ederek ödemeden men talimatı vermesi nedeniyle katılanın çek bedelini tahsil edemediği, sanığın bu şekilde atılı suçları işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın savunmalarında, suça konu çek yaprağını kendisine çek hesap sahibi olan ...."ın kullanması için verdiğini, bu nedenle ...."in de bilgisi ve izni dahilinde çeki imzalayarak katılana verdiğini, daha önce de bu şekilde ...."e ait olup da kullandığı bir çok çek olduğunu ve bu çeklerin ödenmesinde hiçbir sorun çıkmadığını beyan etmesi, ....."ın ise, söz konusu çek yaprağını sanığa ait şirketin taşeronluğunu yapması nedeniyle sanığın işyerindeki kasaya boş vaziyette bıraktığını, sanığın da bilgisi dışında bu çeki alarak kendisi adına imzalayıp kullandığını, bu çekin kullanıldığını öğrenince de bankaya ödemeden men talimatı verdiğini ifade etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, suça konu çek ile aynı hesaptan, farklı kişilere keşide edilen çeklerin olup olmadığının, varsa bu çeklerin ödenip ödenmediğinin, hangi hukuki ilişkiye istinaden ve kim tarafından kullanıldığının, ödenmişlerse kim tafaından ödendiğinin muhatap bankadan araştırılması, yine sanığın katılan şirketten yaptığı ticari alımlarının cari hesap üzerinden yürütüldüğünün anlaşılması karşısında, ayrıntıları ... Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, suça konu çekin önceden doğan borca karşılık verilip verilmediğinin kesin olarak tespit edilmesinden sonra bütün deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık ve sanığın yetkilisi olduğu şirketin ortağı olan tanık ...."ın, borcun büyük oranda ödenmesiyle zararın giderildiğini belirtmeleri, katılan vekilinin bozma ilamına konu ilk hükümden sonra 15/12/2014 tarihinde şikayetten vazgeçtikleri yönünde dilekçe sunması, buna karşılık bozma ilamı sonrasında katılan şirket temsilcisi veya vekilinin dinlenmemesi karşısında, hükümden önce zararın kısmen veya bütünü ile giderilip giderilmediği katılan şirketten araştırılarak, kısmi ödeme halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediğinin de sorulup neticesine göre sanık hakkında TCK"nın 168. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiği gözetilmeden, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 29/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.