3. Hukuk Dairesi 2017/2496 E. , 2017/12149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, maliki olduğu taşınmazda 13/11/2012 tarihinde kaçak elektrik kullanım olduğundan bahisle davalı kurum tarafından tutanak düzenlenerek tarafına kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirildiğini, söz konusu kaçak elektrik bedelini ihtirazı kayıtla ödediğini,tutanak tarihinde ilgili dairenin boş olduğunu, kaçak elektrik kullanılmadığını ileri sürerek;kendisi tarafından davalıya haksız ödenen 10.890,12 TL"nin ödeme tarihi olan 26/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya konu taşınmazın bulunduğu adrese ilişkin yapılan ihbar üzerine 7 no’lu dairede takılı bulunan ... no’lu sayacın abone kaydının olmadığını,kurumları ile herhangi bir sözleşme olmadan ilgili sayacın bu daireye takıldığını,sayacın üzerindeki endeks değerine göre 10.890,12 TL’lik fatura tahakkuk ettirildiğini,sayacın abone kaydı olmaması nedeniyle bu tip sayaçların muayeneye alınıp incelenmesinin de imkansız olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
Mahkemece;davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi neticesinde Dairemizin 28.01.2016 tarih ve 2015/1368 E. 2016/951 K. sayılı ilamı ile ‘’kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkralarının çelişkili olması ‘’ nedeniyle bozulduğu,mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde ise ,davanın kabulü ile;10.890,12 TL’nin ödeme günü olan 26/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği,bu kararın ise davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık;kaçak elektrik kullanımından kaynaklı alacak istemlidir.
Mahkemece; davaya konu edilen taşınmazın davacı tarafından 09/05/2011 tarihinde satın alındığı ve davacının bu taşınmazı 25/07/2012 tarihinde de sattığı,davacıya ait dairenin B blok 1. kat 7 no’lu daire olduğu,kaçak elektrik tüketimine ilişkin tutulan tüm tutanaklarda ise ,daire numarasının 8 olarak belirtildiği,yine dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının dairenin yeni olup hiç oturulmadığına dair beyanda bulundukları,davalının tutanak tutulan dairenin davacıya ait olduğunu ispat edemediği gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ancak ,dosya kapsamında yer alan ve mahkemece alınan 08/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda da irdelenen davacının davalı kuruma sunduğu ilk dilekçe olan 27/11/2012 tarihli dilekçe içeriği incelendiğinde,söz konusu dilekçede davacının ‘’abone olmayan eve kaçak tutanağı tutulduğu,tutanağın abonesiz düzenlendiği,tutanakta yazılı endekslerin yüksek olmasının dikkatlerini çektiği,burasının boş olması ve hiç kullanılmaması nedeniyle sayaçlarının arızalı olduğunu düşündükleri,bu nedenle sayaçlarının muayeneye alınmasını,muayene sonucundaki duruma göre faturalarının yeniden güncellenmesini ‘’talep ettiği,yine ilgili dilekçe altında yer alan sayaç numarasının ise ,söz konusu kaçak tutanağında yer alan ‘’...’’ no’lu sayaç olduğu,bu şekli ile davacı tarafından ilgili sayacın kendisine ait olduğunun ikrar edildiği,yine dilekçenin bir bütün olarak değerlendirilmesinden davacının itirazının sayacın kendisine ait olmadığı yönünde değil de sayacın kaydettiği tüketim miktarına ilişkin olduğu görülmekle,davacının ilgili tutanakta bahsi geçen taşınmazı kullandığı ve bu taşınmaza ilişkin tutulan 13/11/2012 tarihli kaçak tutanağından sorumlu olduğunun kabulü gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca mahkemece;yukarıda ifade edilen açıklamalar dikkate alınmak suretiyle davacının davaya konu edilen 13/11/2012 tarihli kaçak tespit tutanağından sorumlu olduğunun kabul edilmesi,davalı kurumun davacıdan talep edebileceği kaçak tüketim bedelinin kaçak tutanak tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ve 622 sayılı Kurul kararı gereğince alanında uzman bilirkişiden rapor alınması suretiyle belirlenmesi suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.