21. Hukuk Dairesi 2015/16650 E. , 2015/20928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, eski malikin borçları nedeniyle taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davalı SGK tarafından dava dışı...in prim ve diğer borçları nedeniyle yapılan icra takibi sonucu alacağın tahsil edilememesi nedeniyle, davacının hissedarı olduğu taşınmaz üzerine konan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı Kurumun muhtelif sicil sayılı dosyalarında işlem gören...."nin zamanında ödenmeyen borçlarından dolayı aleyhine 6183 Sayılı Kanun gereğince icra takip dosyaları açıldığı, borçlu şirketin 26/04/2002 tarihinde 16/259 Ek genelgeye istinaden 18 taksit talebinde bulunduğu ve borcuna teminat olarak... plakalı aracı beyan ettiği, 19/08/2002 ve 199173 sayılı haciz bildirisi ile haciz şerhi işlendiği ancak; 14/03/2003 tarihinde şirket yetkilisi Bayram Bozdemir"in ödeme emrini elden tebliğ aldığı, kendi üzerine kayıtlı ... İlçesi.... Mah. ... Ada, ...Parsel"de kayıtlı 1/2 hisseli gayrimenkul üzerine haciz konulmasını talep ettiği, bunun üzerine gayrimenkuldeki 1/2 hisseye 17/03/2003 tarih ve... yevmiye sayılı yazıya istinaden haciz şerhi işlendiği, davaya konu taşınmaz 1/2"şer hisse ile...k ve .... adına kayıtlı iken 07/07/2004 tarihinde kesinleşen... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 05/05/2004 tarih 2003/317 E. 2004/103 K. sayılı ilamıyla tapunun iptali ile 1/4"er pay olmak üzere.... mirasçıları adına veraset ilamındaki hisseleri oranında tapuya tesciline karar verildiği, tapu kaydının 31/10/2006 tarih 2593 yevmiye sayısıyla ... ... mirasçıları adına veraset ilamındaki hisseleri oranında tescil edildiği anlaşılmaktadır.
...nun 07.04.2004 tarih ve 2004/12-210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Bir başka deyişle; haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmazın borçlunun borcu için haczi mümkün bulunmamaktadır.
İİK"nun 28. maddesinde “Taşınmaz davalarında davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme davacının talebine hacet kalmaksızın hükmün tefhimi ile beraber hulasasını tapu sicili dairesine bildirir. İlgili daire bu ciheti hükmolunan taşınmazın kaydına şerh verir. Bu şerh, Türk Medeni Kanunu"nun 1010. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne tâbidir. Mezkur maddede; "Tasarruf yetkisi kısıtlamaları, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir." denilmektedir.
Somut olayda, davaya konu haciz işlemi 17/03/2003 tarihinde tapu kaydına işlenmiştir. İncelenen tapu kaydına göre haciz tarihi itibariyle taşınmazın 1/2 hissesi borçluya aittir. Haciz tarihinden sonra davacı ve diğer mirasçılar tarafından açılan dava neticesinde mahkemece verilen tapu iptal ve tescil kararına göre taşınmazın 1/4"er hissesi 31/10/2006 tarihinde davacı ve diğer mirasçılar adına tapuya tescil edilmiştir. Tescil kararı hacizden sonra verilip kesinleştiğinden taşınmaz, haciz şerhi birlikte 3. kişilere intikal etmiş bulunmaktadır. Bu durum, Türk Medeni Kanunu"nun 1023. maddesinde tanımlanan "tapuya güven ilkesinin" de doğal bir sonucudur. Sonuç itibari ile, haciz tarihinde borçlu taşınmazın hissedarı olduğuna ve haciz tarihinden önce davacı ve diğer mirasçılar lehine verilmiş ve kesinleşmiş bir tapu iptal ve tescil kararı bulunmadığına göre konulan haciz yasaya uygundur. Mahkemece davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.