3. Hukuk Dairesi 2017/11371 E. , 2017/12145 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ... şirketi ile aralarında elektrik abonelikleri olduğunu, bu aboneliklere tahakkuk ettirilen faturalara bölgenin kaçak elektrik kullanım bedelinin yansıtıldığını, Nisan 2011" den itibaren, kaçak elektrik bedeli adıyla 93.465,52 TL fazla ödemede bulunduğunu belirterek, ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; kayıp kaçak tüketim bedelinin EPDK kararına uygun şekilde tahsil edildiğini, kurul tarafından belirlenen tarifenin uygulanmasının zorunluluk arzettiğini, kaçak bedelini tahsil edip etmeme konusunda insiyatifinin bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; kayıp kaçak bedelinin mevzuat doğrultusunda tahsil edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Anılan karar Dairemizin 11/11/2015 tarihli ve 2014/22106 esas - 2015 / 17633 karar sayılı ilamı ile " ... mahkemece, yukarıda anılan ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun kararı gözetilerek, davacının kayıp-kaçak bedeli tahakkuku uygulamasının yerinde olmadığı nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi gerekçelerle ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir..." gerekçesi ile bozulmuş , mahkemece bozma kararına uyulmuştur.
Mahkemece, 24/05/2016 tarihli duruşmada davacı vekili olarak duruşmaya katılan vekile bilirkişi ücretini ödemesi konusunda iki hafta kesin süre verilmiş , 13/10/2016 tarihli duruşmada davacı vekili olarak duruşmaya katılan başka bir vekil önceki duruşmaya katılan vekilin yetkisi olmadığından verilen kesin sürenin geçerli olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece; yetkisiz avukat tarafından takip edilen 24/05/2016 tarihli duruşma ile 13/10/2016 tarihleri arasında 3 aylık sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1 - 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 150. maddesinin 1. fıkrasında "Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir." şeklinde düzenleme mevcut olup, aynı maddenin 5. fıkrası ise "İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır." şeklindedir.
HMK uygulamasında (M. 150) davanın açılmamış sayılmasına karar verilebilmesinin ön koşulu duruşma tutanağına yazılmış bir "dosyanın işlemden kaldırılması" ara hükmünün bulunmasıdır. Bu hem taraflara yenileme fırsatı tanınması ve hem de 3 aylık sürenin hesaplanması açısından vazgeçilmez bir gerekliliktir. Somut olaya bu açıdan bakıldığında sayılan gereklilikler mevcut değildir. Herhangi bir işlemden kaldırma ara kararı yoktur. Ayrıca tarafın yenileme fırsatı ortadan kaldırılmıştır. Yanılgılı değerlendirmeyle verilen karar doğru bulunmamış; hükmün, bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2 - Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK . nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.