2. Hukuk Dairesi 2013/13226 E. , 2014/8313 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ankara 11. Aile Mahkemesi
TARİHİ :26.02.2013
NUMARASI :Esas no:2011/462 Karar no:2013/232
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından, her iki boşanma davası yönünden; davalı-davacı koca tarafından ise, velayet düzenlemesi ve manevi tazminatın miktarı yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.04.2014 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı B.. G.. ile vekili Av. A.. A...ve karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı M.. G.. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; davacı-davalı kadın tarafından ilk olarak açılan boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmediklerinin, tanık beyanlarının ret edilen boşanma dava tarihinden önceki olaylara ilişkin olduğunun, ayrıca Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davası koşullarının da oluşmadığının anlaşılmasına göre, davacı-davalı kadının kendisi tarafından açılan ve ret edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı-davalı kadının kocanın kabul edilen boşanma davasına yönelik temyizinin incelenmesine gelince;
Davalı-davacı koca birleşen davasında; 2011 yılı Mart ayı içerisinde eşinin kendisine başka bir erkekle 3, 3.5 aydır birlikte yaşadığını itiraf ettiğini ileri sürerek haysiyetsiz yaşam sürmek (TMK.md.163) hukuki nedenine dayalı olarak boşanma talep etmiş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı-davalı kadın tarafından 13.12.2007 tarihinde açılan boşanma davasının (TMK.md. 166/1) reddine karar verilmiş, bu karar taraflarca temyiz edilmeyerek 11.9.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Davalı-davacı koca, kadın tarafından 2007 yılında açılan boşanma davasına verdiği , 14.3.2008 tarihli cevabında " Davacı kadının hiç bir neden yok iken müşterek konutu terk ettiği, kocanın özlemle eşini ve kızını evine beklemekte ve tekrar mutlu bir yaşam sürmek istediğini" beyan etmiştir. Ayrıca davalı-davacı koca tanığı Ahmet , 25.4.2012 tarihli beyanında; “kadının evi terk edip 2007 yılında boşanma davası açmasından sonra, kocanın eşi ile barışmak için uğraştığını ancak kadının bunu kabul etmediğini" belirtmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davalı-davacı koca tarafından ibraz edilen telefona kayıtlı ve kimin tarafından gönderildiği belli olmayan 2007 tarihinde açılan boşanma dava tarihinden önceye ait mesaj içeriğine ve davalı-davacı kocadan aktarılan, duyuma dayalı bir kısım beyanlara itibar edilmesi, affedilen en azında hoşgörü ile karşılanan olayları kusur değerlendirmesinde esas alması doğru bulunmamıştır.
Tanık beyanları ve toplanan diğer delillerle kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple davalı-davacı koca tarafından açılan birleşen boşanma davası yönünden BOZULMASINA, davacı-davalı kadının bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1.bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, gösterilen bozma sebebine göre, davalı-davacı kocanın temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin Mehmet Zeki"den alınıp Berna"ya verilmesine, temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.04.2014 (Salı)