Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3074
Karar No: 2022/3983
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3074 Esas 2022/3983 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/3074 E.  ,  2022/3983 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 23.11.2017 tarih ve 2016/106 E- 2017/794 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.12.2018 tarih ve 2018/404 E- 2018/1649 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı ... ile davacı şirket arasında imzalanan 20/03/2015 tarihli sözleşme gereğince, davalıya 180.000,00 TL tutarındaki mal karşılığı avans çekleri verdiğini, ancak malın teslim edilememesi üzerine çeklerin iadesinin talep edildiğini, davalının çekleri diğer davalı bankalara kullandığı kredilerden dolayı tahsil cirosu ile teslim ettiğini söylediğini, çeklerin tahsil cirosu ile verilmiş olması nedeniyle bankaların çeki davalı adına tahsilden başka yetkilerinin olmadığını belirterek, keşidecisi davacı olan, 06/02/2016 keşide tarihli, 25.000,00 TL bedelli, 01/03/2016 tarihli, 30.000,00 TL bedelli, 10/03/2016 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, 28/03/2016 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, 31/03/2016 tarihli, 20.000,00 TL bedelli, 30/05/2016 tarihli, 25.000,00 TL bedelli çekler nedeniyle davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, çeklerin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ...Ş. vekili, davalı ...'nin bankadan çektiği kredi borcuna mahsuben çekin temlik cirosu ile verildiğini, bir ödeme aracı olduğunu ve TTK' nun 689. maddesi uyarınca ciro, bedeli teminattır, bedeli rehindir ibaresini içermediği takdirde hamilin poliçeden doğan bütün haklarını kullanabileceğini, ciroda tahsil veya rehin maksadı belirtilmemiş ise o cironun temlik cirosu olarak yapıldığının kabul edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... cevap sunmamıştır.
    Davalı ... cevap sunmamış, dosyaya ibraz ettiği havalesiz "Yazılı Beyan" başlıklı dilekçesi ile davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, dava konusu çeklerdeki cironun rehin yada tahsil cirosu olmayıp, temlik cirosu olduğu, TTK'nun 687. maddesi uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def'ilerin ciro yolu ile hamil olan davalı bankalara karşı ileri sürülebilmesinin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olma şartına bağlı olduğu, davalıların çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket ettiği yönünde davacının hiçbir delil ibraz etmediği, davalı bankaların iyi niyetli 3. kişi sıfatıyla ve yetkili hamil olarak çekleri temlik cirosu ile devraldıkları gerekçesi ile davalı bankalar aleyhindeki davanın reddine, davacı ile diğer davalı ... arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunun dosyaya sunulan belgelerden ve taraflar arasında imzalanan 20.03.2015 tarihli mal alım sözleşmesinden sabit olduğu, ...’nin dosyaya ibraz ettiği, " yazılı beyan " başlıklı, bila tarihli belge ile hakkında açılan davayı kabul ettiğini beyan ettiği gerekçesi ile bu davalı hakkındaki davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge adliye mahkemesince, 6102 sayılı TTK'nın 682-699. maddeleri arasında ciroya ilişkin düzenlemelerin olduğu, cironun niteliğinin çek üzerindeki kayda bakılarak belirlenmesi gerektiği, çeki devralan hangi amaçla devralırsa alsın çek üzerinde hiçbir kayıt yazılmadan davalıya yapılan cironun “bedeli teminattır” "bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer bir kayıt taşımadığından rehin cirosu olarak, “bedeli tahsil içindir”, “vekâleten” veya bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir şerhi ya da sadece vekil etmeyi ifade eden bir kaydı içermediği takdirde tahsil cirosu kabul edilmesinin mümkün olmayacağı, dava konusu çekler üzerinde böyle bir kayıt bulunmadığı, bu durumda dava konusu çeklerdeki cironun rehin yada tahsil cirosu olmayıp, temlik cirosu olduğu, TTK'nın 818/e md.si atfıyla 687 maddesi uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def'ilerin ciro yolu ile hamil olan davalı bankaya karşı ileri sürülebilmesinin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olma şartına bağlı olduğu, davalıların çekin iktisabında borçlunun zararına hareket ettiği yönünde davacının hiçbir delil ibraz etmediği, davalı bankaların iyi niyetli 3. kişi sıfatıyla ve yetkili hamil olarak çekleri temlik cirosu ile devraldığından davalı bankalar aleyhindeki davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, çeke dayalı menfi tespit davasıdır.
    Davacı, davalı gerçek kişi lehine keşide ettiği çeklerin lehdar tarafından, davalı bankalardan alınan kredilerin teminatı olarak verildiğini, davalı bankaların bu nedenle yetkili hamil olmadıklarını iddia etmekte,
    Davalı bankaların vekilleri ise çeklerin kendilerine temlik cirosu ile ciro edildiğini savunmaktadırlar.
    İlk Derece Mahkemesince, çeklerin teminat olarak verildiğine ilişkin iddianın ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş,
    Davacının istinaf kanun yoluna başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile red edilmiştir.
    Dava konusu çeklerin lehdar davalı tarafından diğer davalılara alınan kredi karşılığı verildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Uyuşmazlık, çeklerin temlik cirosu ile mi yoksa tahsil cirosu ile mi verildiğine ilişkindir.
    Dava konusu çekler üzerinde bu yönde bir kayıt bulunmamakla birlikte, davacı iddiası yönünden davalı gerçek kişi ile bankalar arasında düzenlenen kredi sözleşmelerinin ve banka kayıtlarının incelenerek bu yönde bir sonuca gidilmesi mümkündür.
    Eksik inceleme ile hüküm tesis edilemez.
    Bu durumda, davalılar arasındaki kredi ilişkisine ilişkin tüm kayıtların incelenerek davacı iddiası yönünden sonucuna göre karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesince bozularak ortadan kaldırılması ve yeniden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 24/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi