19. Ceza Dairesi Esas No: 2021/1567 Karar No: 2021/6175 Karar Tarihi: 03.06.2021
Marka Hakkına Tecavüz - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2021/1567 Esas 2021/6175 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın işyerinde bulunan taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirilmesi iddiasıyla marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmıştır. Ancak marka hakkına tecavüz suçlarında şikayet hakkı, marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan gerçek veya tüzel kişiler şikayetçi olabilir. Dosyadaki asıl vekaletnamelerde belirtilen kısıtlamalar gözetilerek, marka sahibi firmaların sanık hakkında hukuken geçerli bir şikayetinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, davanın düşürülmesi gerektiği hükmedilmesi gerekirken, hüküm verilmiştir. Kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Yukarıdaki kararda, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A-1 maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 71-83. maddeleri, Türk Borçlar Kanunu ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi yer almaktadır.
19. Ceza Dairesi 2021/1567 E. , 2021/6175 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...(Kapatılan) 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : Marka Hakkına Tecavüz HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, katılan firmalar vekilinin şikâyeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan firmalar adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da; Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir. Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir. Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir. Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nin 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince; Dosya içerisinde mevcut olan ve ..., Chrıstıan Dıor Coutere S.A., Gıannı Versace S.P.A., Bulgari S.P.A., Prada S.A., ... şirketlerinin yetkilileri tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamelerin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın; ... adına düzenlenen vekaletnamede ise; “… ancak tüm bunlar, Kapalıçarşı esnafından doğabilecek olan davalarla sınırlıdır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması, sanığa ait işyerinin ise Özdemir Marmara Çarşısında olması ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/11/2020 tarihli eksikliğin giderilmesi talepli yazısına rağmen, katılan firmalar vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, anlaşıldığından, marka sahibi firmaların sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden, davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.