Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/9308 Esas 2019/2630 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9308
Karar No: 2019/2630
Karar Tarihi: 13.3.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/9308 Esas 2019/2630 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava üçüncü kişinin İİK’nin 96. ve diğer maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkilinin adresinde haciz yapıldığını, borçlu ile aralarında bağ olmadığını, hacze konu menkullerin müvekkili şirkete ait olduğunu belirterek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkeme borçluya ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edildiği, mülkiyet karinesinin alacaklı lehine olduğu, karinenin aksinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Daire kararı onanmış, karar düzeltme istenmiş ve yeniden incelenmiştir. Bozma kararına gerekçe olarak, ödeme emrinin iptaline ilişkin dosyanın bekletici mesele yapılarak oluşacak duruma göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Hükmün bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri:
- İİK'nin 96. ve diğer maddeleri: İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir.
8. Hukuk Dairesi         2017/9308 E.  ,  2019/2630 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 05.10.2016 tarihli ve 2016/15059 Esas, 2016/13099 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davacı üçüncü kişi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR
    Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkilinin adresinde haciz yapıldığını, borçlu ile aralarında bağ olmadığını,hacze konu menkullerin müvekkili şirkete ait olduğunu belirterek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, borçlu ile üçüncü kişi arasında organik bağ olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; borçluya ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edildiği, mülkiyet karinesinin alacaklı lehine olduğu, karinenin aksinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir
    Dairemizin 5.10.2016 tarihli ve 2016/15059 E. 2016/13099 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş olup, onama kararına karşı davacı üçüncü kişi vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulması üzerine dosya yeniden incelenmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir.
    İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 18.5.2016 tarihli ve 2016/262 Esas, 2016/593 Karar sayılı ilamı ile; ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne, ödeme emrinin 05.04.2013 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasına karar verilmiş, kararın şikayetçi (temyize konu davada davacı üçüncü kişi) tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 19.12.2017 tarihli ve 2016/25296 esas, 2017/15873 karar sayılı kararı ile takip ile ilgisi olmayan şikayetçi üçüncü kişinin ticaret sicil adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olduğundan bahisle karar bozulmuştur. Anılan bozma kararı gereğince Mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilmesi ve kararın kesinleşmesi durumunda dava konusu haciz de geçersiz hale gelmiş olacaktır. Buna göre konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve dava açılmasına neden olan tarafa yargılama giderinin yükletilmesi gerekecektir. Bu durumda, ödeme emrinin iptaline ilişkin dosyanın neticesi, istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için Mahkemece, ödeme emri iptaline ilişkin dosyanın bekletici mesele yapılarak oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekmektedir. Belirtilen nedenlerle hükmün bozulması gerekirken, onandığı anlaşıldığından, onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı üçüncü kişi vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemize ait 5.10.2016 tarihli ve 2016/15059 Esas, 2016/13099 Karar sayılı onama kararının kaldırılarak Yerel Mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine 13.3.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.