Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16393
Karar No: 2015/20920
Karar Tarihi: 24.11.2015

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/16393 Esas 2015/20920 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/16393 E.  ,  2015/20920 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davaya Konu somut olayda, davalı kurumca 29/12/2009 tarih ve...sayılı müfettiş raporu ile, davacı şirketin prim ödeme yükümlülüklerinden ve olası iş kazalarından dolayı doğabilecek sorumluluklarından kurtulmak amacıyla,....., .......... ve...... isimli işverenleri kullandığı, aslen prim ödeme gücü bulunmayan... ve .... adlarına açılan işyerlerinden işçi bildirimleri yapılmasına rağmen, primlerin ve bordrolarının verilmediği, zaten bu işyerlerinin prim borçları nedeniyle takipte oldukları, bu işyerlerinden yapılan sigortalı çalışanların davacı şirkette fiilen çalıştıklarının tespit edildiği ve bu sigortalıların çalıştıkları yerlerde de herhangi bir değişiklik olmaksızın yapılan muvazaalı işlemlerle hizmet taşaronluğu yaptıkları iddiası ile davacı şirkete davaya konu 18/08/2011 tarih 3918 sayı 2011/10439 takip numaralı ödeme emrinin gönderildiği anlaşılmakta olup, mahkemece zamanaşımı defi gözetilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; verilen kararın eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; İrade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanan muvazaa, pozitif hukukumuzda 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 19. maddesinde düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu’nun 19. maddesinde “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.” ifadeleri mevcuttur.
    Eldeki dosyada da, davalı Kurumca yapılan müfettiş raporunun aksini ispata yarayacak şekilde delillerin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bu kapsamda davacı şirkette çalışan ve diğer işyerlerinden bildirimleri yapılan ve tarafsız nitelikte olabilecek sigortalılar dinlenilmeli, bildirimlerin yapıldığı rapora konu diğer işverenler hakkında herhangi bir soruşturma veya ceza davası olup olmadığı ve kesinleşen bir mahkeme kararının olup olmadığı araştırılmalı, şirkette yapılan işin niteliği ile kapsamı dikkate alınarak, yapılan işçilik bildirimlerinin uygun olup olmadığı ve davacı şirketin işyerinden verilen hizmet bordroları ile işyerlerinden yapılan işçi bildirimleri karşılaştırılmalı ve muvazaa hali kesin bir şekilde belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Öte yandan; mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ancak davalı Kurum aleyhine 2.460,14 TL nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesine 16/06/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5904 sayılı Kanunun 35. maddesiyle eklenen cümlede “Şu kadar ki hazırlanan tarifede; genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
    Bu hükme göre davalı Kurum aleyhine de maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup bu durum da bozma nedenidir.
    Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi