Taraflar arasında görülen davada;
Davacı,kayden maliki olduğu 12 parsel sayılı taşınmaza,davalı tarafından yapılanılmak ve bahçe olarak kullanılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürüp,elatmanın önlenmesi ve taşınmazların teslimini istemiştir.
Davalı A., karşı dava ile taşınmazı satış vaadi sözleşmesi ile aldığını bildirerek, tapu iptal tescil istemiştir.
Mahkemece,asıl davanın reddine;karşı davanın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar,davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, karşı dava harici satın alma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 12 parsel sayılı taşınmazın, davacı adına tapuda kayıtlı olup, imar öncesi geldisi olan 46 sayılı kadastral parselin davacı ve dava dışı paydaşlar adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Kadastral parselde pay sahibi olan davacının kardeşi Ö.."in davalıya yapmış olduğu harici satış, davacıya herhangi bir hak doğuramaz. Olayda, Türk Medeni Kanununun 712. ve 713.maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı halde, anılan madde hükümleri dayanak yapılarak asıl davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hal böyle olunca, davacının kayda dayalı mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle, elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.6.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.