BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/894 Esas 2019/883 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/894
Karar No: 2019/883
Karar Tarihi: 14.11.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/894 Esas 2019/883 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/894 Esas
KARAR NO: 2019/883
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının Butlan-İptali İstemli)
DAVA TARİHİ: 02/10/2018
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin %91 oranında paya sahip ortağı olan muris ...'nın vefatı üzerine Tereke Mahkemesi'nce tereke temsilcisi olarak atanan ...'ın şirket hissesini temsilen kullandığı oy ile genel kurullarda tek başına kararlar aldığını, davalı şirket 04/07/2018 tarihli Genel Kurul Toplantısının usul ve yasaya aykırı olarak yapıldığını, toplantıya usulüne uygun çağrı yapılmadığını, bu nedenle alınan kararların butlanla iptali gerektiği; diğer yandan toplantıda şirketi ve hissedarları zararlandırıcı kararlar alındığını, eski yönetimde yer alan yöneticilerin yeniden seçilerek kendilerine yetki verildiğini, müvekkilinin alınan kararlara muhalefet şerhi koyduğunu ve tutanağa işletildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davalı şirket 04/07/2018 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararların butlanla malul sayılmasına ve iptaline, aksi takdirde şirket yönetim kurulu üyelerinin seçimine ve yönetim kurulu üyelerine TTK 395. ve 396. maddeleri çerçevesinde gerekli izinlerin verilmesine yönelik alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket 04/07/2018 tarihli genel kurul toplantısına çağrının usulüne uygun olarak yapıldığını ve alınan kararların yasaya, ana sözleşmeye ve dürüstlük ilkesine aykırı olmadığını, davacı iddialarının soyut ve gerçeğe aykırı olduğunu, şirketin zarara uğratılmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
İleri sürülen iddiaya göre dava; davalı şirketin 04/07/2018 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların butlanına, olmadığı takdirde 6 ve 8 nolu gündem maddeleriyle alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
TTK'nun 446.maaddesi gereğince iptal davası açabilmek için toplantıda hazır bulunan ilgilinin karara olumsuz oy vermesi ve bu muhalefetini tutanağa geçirtmesi veya divan başkanlığına vermesi yasal zorunluluktur. Bu bağlamda, davacının, davalı şirketin 04/07/2018 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısına iştirak ettiği ve iptali talep edilen 6 ve 8. maddelerine olumsuz oy kullandığı ve kararlara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdığı, dolayısı ile dava açmaya hak ve sıfatının bulunduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan davalı şirketin merkez adresi itibariyle (Şişli) iş bu davaya bakmaya TTK'nın 445.maddesi gereğince mahkememiz yetkilidir.
Davacı taraf, 04/07/2018 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararların usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüş; davalı taraf ise, davacı tarafça ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını, iptal koşullarının bulunmadığını savunmuştur.
İddia ve savunmaların ileri sürülüş biçimine göre, uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden 04/07/2018 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında alınan kararların butlan yada iptal koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM ... ve Ekonomi ve Finans Uzmanı Dr. ...'e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 25/09/2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacının ve diğer hissedarların davalı şirket 04/07/2018 tarihli genel kurul toplantısına iştirak ettikleri, toplantıya çağrının usulsüzlüğüne ilişkin herhangi bir itirazlarının bulunmadığı, bu nedenle usulsüz çağrı gerekçe gösterilerek dava konusu kararların butlanının ya da iptalinin talep edilmesinin mümkün olmadığı;
Davacının gündem maddelerinden iptali istenilen 6 ve 8 nolu gündem maddelerine olumsuz oy kullandığı ve kararlara ilişkin muhalefet şerhi yazdırdığı, davacının bu gündem maddelerine bağlı alınan kararların iptaline ilişkin dava açma koşullarının bulunduğu;
Yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin gündemin 6.maddesiyle alınan kararın; şirketin tasfiye halinde bulunması nedeniyle uzun süreden beri herhangi bir faaliyetinin bulunmaması, seçilen yönetim kurulu üyesinin daha önceden de yönetimde bulunması ve anılan yönetim kurulu üyesinin şirketi zarara uğrattığına ilişkin somut delil sunulmaması; kararın oyçokluğu ile alınması; kayyım atama yetkisinin genel kurulda bulunmaması nedenleriyle iptal şartlarının oluşmadığı,
Yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396 maddeleri gereği yetki verilmesine ilişkin gündemin 8.maddesiyle alınan kararın, yine şirketin tasfiye halinde bulunması ve uzun süreden beri herhangi bir faaliyetinin bulunmaması, şirketin faaliyetin sadece tasfiye amacıyla sınırlı olması nedeniyle rekabet yasağının veya haksız rekabetin oluşmasının mümkün olmaması, anılan yönetim kurulu üyesinin haksız rekabette bulunduğuna ve rekabet yasağını ihlal ettiğine ilişkin somut delil sunulmaması ve yine alınan kararın yasa gereği çoğunluğun iradesiyle oyçokluğu ile alınması nedenleriyle iptal şartlarının oluşmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, davacı taraf itirazları yerinde görülmemiş, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, 04/07/2018 tarihli Genel Kurul Kararı, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; davalı şirketin 04/07/2018 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan kararların usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenmiş ise de; benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, genel kurul toplantısının bütün hissedarların katılımıyla yapıldığı ve usulsüz çağrıya ilişkin itiraz bulunmadığı, bu nedenle usulsüz çağrı iddiasına dayalı genel kurul kararlarının butlan ya da iptali isteminin yerinde olmadığı;
Diğer yandan yönetim kurulu üyelerinin seçimine ve ilişkin gündemin 6.maddesiyle alınan kararın ve yönetim kurulu üyelerine TTK 395. ve 396. maddeleri gereği yetki verilmesine ilişkin gündemin 8.maddesiyle alınan kararın, yine benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, yönetim kurulu üyesinin şirketi zarara uğrattığına ve haksız rekabette bulunduğuna ilişkin herhangi bir somut delil ibraz edilmediği gibi iddia ve ispat edilmediği, ayrıca kayyım atama yetkisinin genel kurulda bulunmadığı, yönetim kurulu üyelerine TTK'nın 395. ve 396.madde gereğince iznin yasa gereği yetkili organ olan genel kurulca verildiği, kaldı ki anonim ortaklıklarda çoğunluk ilkesi gereği genel kurul kararlarının oy çokluğu ile alındığı, iptali istenilen kararların yasaya, esas sözleşmeye ve dürüstlük kurallarına aykırılığından bahsedilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 8,50-TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan 8,20 TL vekalet pulu, 5,20 vekalet harcı ile yargılamada yapılan 26,10 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 39,50 TL'nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan ...
¸e-imzalı
Üye ...
¸e-imzalı
Üye ...
¸e-imzalı
Katip ...
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.
